Danıştay'ın (Prestij) gerekçesi ve - 10/12/2015 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu kararlarda bulunacak hususları saymış ve (e) bendinde, kararın dayandığı "hukuki sebepler ile gerekçe" nin zorunluluğuna işaret etmiştir. Yargı kararı gerekçelerinde" hangi nedenlere hukuka/kanuna uygunluk ve aykırılık bulunduğu" hususlarına açıklık getirilir. Bir yargı kararının gerekçeli muhtevası adil yargılanma hakkıyla olduğu kadar, adil yargılama görev ve sorumluluğu ile de doğrudan ilgili olup, keyfi ve hukuk dışı gerekçelerin bir yargı kararına mesnet teşkil etmesi, yargı kararının hukuki kalitesi bakımından tereddüt yaratır.
AİHM, yargı kararlarının gerekçelerinde, "hukuki belirliliğe zarar verecek şekilde makul yorum sınırlarının aşılması halini", adil yargı bakımından sorunlu bulmakta ve "ihlal tespiti" sonucuna varmaktadır. Danıştay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili son kararında, " bu tür hizmet binalarının prestij alanları olduğu , kamusal yararın bulunduğu görüldüğünden, bilirkişilerin kısmen aksi yöndeki kanaatlerine itibar edilmemiştir." gerekçesi ile, Bakanlar Kurulu Kararının iptali talebini oy birliği ile reddetmiş. Basına yansıyan bu gerekçe doğruysa, aksi yöndeki bilirkişi raporuna rağmen, "prestij alanları " gibi subjektif bir değerlendirmeyi, gerekçeye dayanak yapmak, hükmü tartışmalı hale getirir. Yargı kararları, İtibar, prestij gibi soyut ve subjektif kavramlar üzerinden değil, objektif normlar üzerinden gerekçelendirilir, aksi değerlendirmeler, keyfiliğe yol açar ve yargı fonksiyonunu zaafa uğratır. Yargı fonksiyonu,, kurumların prestij kaygısından ziyade, dosya münderecatına (içindekilere) itibar etmek yükümlülüğündedir. Hanefi Çaplı |
|||||||||
|