Akiller - 21/12/2015 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Bölgede çatışmalar şiddetleniyor, can kayıpları (asker sivil) artıyor, Türkiye'nin bir bölges,i sıcak çatışma alanı, diğer bölgeler, olup biteni haber bültenlerinde ( verildiği kadarıyla) izliyor..Rusya ve İsraille nerdeyse sentetik imal edilmiş gibi görünen fuzuli krizler, bölgeyi sarmakata olan ateşin önüne geçmiş durumda..Arada sızmalar olsa da ,( her kargaşa bölgesinde olduğu gibi beklenen bir husus)canlarını kaybedenler, yaralananlar, evinden barkından, işinden olanlar bu ülkenin vatandaşları ve Türkiye Devleti'nin yaşam ve güvenlik garantisi altında.. Devlete karşı bir kalkışma var, ama devlet, yabancı istihbaratların piyonu olan terör profesyonellerinin dağlara çıkarttığı, hendeklere sürdüğü vatandaşlarını korumanın çaresini bulmak mükellefiyetinde.. Bölge'nin talihsizliği, ırk esasına dayalı olsa dahi bir partinin, siyaset sahnesinde bulunmaması.. Parlamentoda temsil kabiliyeti kazanan parti, siyasi bir figür olma vasfı ve imkanından, terör örgütü kodamanları lehine feragat etmiş bir tutum içinde, Ortalık yangın yerine dönmüş, Abd' de gizemli temaslar, Rusya'da, temsilcilik açmalar gibi, şarlar bakımından marjinal bile sayılamayacak, naif hamleler peşinde, zaman harcıyor..Sorun şehirlerin, meskun alanların patlayıcılarla ve benzeri tahrip edici silahlarla, nerdeysa Kandil kırsalında olduğu kadar rahat, doldurulması ile başka bir aşamaya geçti..Ağızlarında geveledikleri özyönetim, yerinden yönetim, öz savunma ve diğer muhtelif "öz"'lü kavramları laf kalabalıkları ile doldurup, şiddete meşruiyet kazandırma çabaları açığa çıktı,, ama bu, mevcut durumun sürdürülemez olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor.... Gelinen noktada herkese görev düşüyor, " duygusal kopuş" v.d abartılı kelamlara teslim olmadan, bir arada , -batıda nasıl ahenk içinde yaşanıyorsa-, bölgede de aynı yaşamı kurmak zorunluluğu var..
Akil insanlar, çözüm sürecinde, her türlü eleştiriye kulaklarını tıkayarak, öz güvenle görev aldılar, halka, "her şey daha iyi ve daha güzel olacak" mesajını adeta enjekte ettiler," bu kadar garantili olmayın, kendinizi salmayın" ikazlarını küçümsediler..Ülkede bahar rehaveti oluşmasına da katkı yaptılar, Resmi görevliler de, dağdan bölgeye mühimmat sevkiyatlarını, tenis maçı seyreder gibi gevşek izlemeye alınca, bugünlere geldik.. Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları,sık ,sık bölgeye intikal durumunda bulunuyorlar, tanklar, mahalle araslarında devriye geziyor..90'lar'daki durumdan, devleti ve silahlı kuvvetleri sorumlu tutup, kum torbasına çeviren demokratlar, bugünler için de ilerde söyleyecek yeni türküleri muhtemelen bulurlar,ama, akiller'in sorumluluğu devam ediyor, görev emirleri iptal edilmedi zamanaşımına uğramadı,, hazarda verdikleri hizmeti sefer halinde de sürdürmek durumundalar..Ya bölgeye gidip, yakın geçmişte millete anlattıkları çözüm'ün faziletlerini, hendek blgelerindeki genç insanlarla paylaşacaklar, onları iknaya çalışacaklar, ya da çözümün mimarı olan Cumhurbaşkanı ile, yeni duruma uygun bir çözüm/silahsızlanma projesi üretecekler..Dünyadaki benzer örnekleri biliyorlar, bazılarını yerinde incelediler, birikimleri yeterli,iyi niyetleri tartışılmaz, gün, çözüm bulma günü olup, sorun,silahların insiyatifine terkedilmemelidir.. Vicdan, sorumluluk ve cesaret zamanlarındayız.. Saadet Seçen |
|||||||||
|