Cumhurbaşkanı yeni Anayasa (Başkanlık) için sahaya indi, Anayasa platformu denen çok bileşenli yapının toplantısına katıldı ve parlamenter sistemin kadük hale geldiğini, hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan tarafından ortaklaşa bir yürütme'nin ülke ihtiyaçlarına cevap vermediği için, geçerliliği kalmadığını ileri sürdü..
Mevcut Anayasa'nın ithal malı olduğunu ve tatbiki kabil olmadığı için, islahının da mümkün olamıyacağını iddia etti..
TBMM'nde son Anayasa çalışmaları sonucu oluşturulan 60 maddelik paketin kıymet-i harbiyesi bulunmadığını ve kendisi için toplantı düzenleyen, STK'lar aracılığı ile bir Anayasa yazım sürecinin devreye girmesi talebinde bulundu...
Cumhurbaşkanının bu değerlendirmesi, TBMM'nin, -ki seçilmiş bir heyettir, danışma meclisi değildir-, iradesini ve manevi şahsiyetini küçümsemek/tahkir etmek potansiyeli taşımaktadır....
Demokratik bir Anayasa yapımı için, başlangıç noktasında, TBMM'nin fonksiyonunu - bir kısım STK' lar karşısında değersizleştirmek- uzlaşma üzerinden sonuç alma bakımından zorluklar doğurabilir.
Cumhurbaşkanı , seçimle geldiği makamının ağırlığını kullanarak, Anayasal Düzene ve işleyişine dolaylı olarak müdahale ediyor, mevcut TBMM'nin manevi şahsiyetine baskı yapıyor ve yeni bir düzen getirmeye çalışıyor....
Türkiye'nin kritik konjonktüründe, ayrıştırıcı değil, olabildiğince katılımcı bir "Anayasa süreci" ne ihtiyaç bulunuyor.




Nazlıgül Elçi