Genelkurmay Başkanının Cumhurbaşkanı'nın kızının nikah töreninde tanık olarak bulunması bazı çevrelerce gereksiz bir biçimde eleştiri konusu yapıldı.. Yakın geçmişte, Genelkurmay karargahı , siyasi otorite ile yakın plan görüntülerinden kaçınırdı, son yıllarda, yürütme erki ile işbirliği görüntüleri medyada giderek yoğun biçimde yer almaya başladı..hem Türkiye'nin güvenlik sorunlarındaki artış hem de , askeri,sivil siyasetin emrinde gösterme çabalarının, mevcut manzarada , etkisi var..
Genelkurmay Başkanı'nın, Başbakan ile birlikte, Suudi sarayında, "postalları" ile verdiği fotoğrafta , bu yeni durumun bir yansıması.. Postal ve manevra kıyafeti saray adabına ne kadar uygun düşer ayrı bir konu..
Genelkurmay, son yıllarda, özellikle, Ergenekon dava kuşatmasında tutarlı bir tavır sergileyemedi, muvazzaf/emekli üst düzey komutanların , her biri ayrı telden çaldı, ifade bütünlüğü ve pozisyon kararlılığı yerine, gereksiz bir mahcubiyet hali sergilendi....İnsani bir mülahaza ile yapılmış bir nikah tanıklığı ardından da, benzer bir "savunma" hali var..
Güvenilir kaynaklardan bazı basın mensuplarına yansıtıldığına bakılırsa, karargahta , nikaha katılım ile ilgili yapılan eleştirilerin, TSK'ni yıpratma kastına yönelik olduğu kanaati hakimmiş.. .. Bu yaklaşım da sorunlu, millet, asker polis güvelik mensuplarının kayıplarından ciddi biçimde etkileniyor, bazı hassasiyetlerin sergilenmesinden ,"yıpratılma" zehabına kapılmak, kurmay aklı ile uyuşmaz..
Başkomutan sıfatına sahip Cumhurbaşkanı daveti mazereti ise, eğer doğruysa , evlere şenlik..
Nikaha katılmak, tanıklık yapmak, insanidir tartışılmaz, Genelkurmay Başkanı, şehit çocuklarına da kirvelik yapar, başkomutan, er, erbaş, uzman, uzatmalı , farketmez.. onların da nikahlarına katılabilir,katılmalıdır, kimsenin söyleyecek lafı olmaz.. milletin hassasiyetine de dikkat etmek gerekir,hassasiyetin rutbesi olmaz...

Günay Genç