Bir sürü şehir efsanesi yandaşlarca pompalanıyor , dünyanın finans merkezi olacak, dünyanın kültür başkenti,Ünesco koruması altında dünyanın incisi, Başbakanın bitmez tükenmez sevdası İstanbul şehri... Halbuki,gerçek hiç de öyle değil, yalan rivayetlerle göz boyama ne kadar geçerli olabilir..
İstanbulu ,hasbelkader yönetme hakkını elre geçirmiş, yaklaşık yirmi yıldır kentin hakimi olanlar her ne hikmetse bekleyip,bekleyip,hem Haliç köprüsünü hem de ikinci köprüyü eş zamanlı olarak bakıma aldı ve trafik akışını neredeyse tek şerite indirdi.İnsanlar yollarda ziyan oluyorlar,bir yerden bir yere gidemiyorlar, trafik sıkışıklığı insanları artık mutsuz ediyor,pisikolojiler bozuldu, Sormak gerekir, neden şehrin ana arterleri olan iki geçiş noktası birden aynı zamanda bakıma alındı, neden senelerce bu bakımlar peyderpey yapılmadı, neden bu kadar yıpranmalarına göz yumuldu ve adeta yumurtanın kapıya gelmesi beklendi... Ulaştırma Bakanı,seneye de birinci köprüyü bakıma alacaklarını ve aksi halde yıkılma tehlikesinin söz konusu olduğunu müjdeledi.. Bu bakımlar,teknik olarak kullanım sürelerinin en son kertesinde yapılmak zorundamıdır , iyice yıpranmalarını seyrederek beklemek ve sonrada hepsini birden son dakikada bakıma almak nasıl bir aklın ürünüdür, burada bir görev ihmali olduğu kesin değilmidir, Boğazın altına ne olduğu belirsiz geçiş yolları yaparak,doğal çevreyi tahrip edenler, ellerindeki geçiş alanlarının bakımlarını neden ihmal ederler,7 eylül 2010 yılında yağan yağmurlarda insanlar boğuldu, dere yataklarının islahının gereği gibi yapılmadığı ortaya çıktı, "dereler intikam alır" dendi, alırda neden alır,kimden alır, derelerin intikamıja karşı ,kenti yönetenlerin alacakları tedbirler yokmudur,Trafikte aklını yitirme noktasına gelen hemşehrileri için bu şehri yönetenlerin yapacakları hiç bir şey yokmudur, Nerede bu şehrin,şehremaneti,belediye başkanı, bu kepazeliği açıklamak trafik polislerinin mi görevidir. Yazın kavurucu sıcağında insanlarına böyle bir zulmü reva görmek nasıl bir yönetim anlayışıdır,

Ruhsar Hetman