Dünkü yazımda (KARA CUMA'dan TAÇLANDIRMAYA) yarın yapılacak Taçlandırma mitingi ile Darbe Kalkışmasından bugüne kadar olan bazı noktaları sıralamış ve uyumamamız gereğine işaret etmeye çalışmıştım.Bu sabah Cumhuriyet'ten Sayın Çiğdem Toker'in yazısını görünce, yıllardır İBB meclisindeki Yenikapı alanı için karşı duruşlar ve dünkü yazımdaki ''Ben yaptım oldu'' meselesi geldi aklıma.
İşte, Cumhurbaşkanlığı külliyesi,
işte Yenikapı ve diğer dolgu alanları işte,işte, işte. Yakında Taksim ve Topçu kışlası ve ben yaptım oldu.
Bazen boşuna mı karşı duruyoruz bu hukuksuzluklara diyorum kendi kendime. Ancak, sonradan en azından tarihe bir not düştüğümüz aklıma geliyor ve rahatlıyorum.
Aslında, defalarca söylediğim gibi Cumhuriyet tarihimizde bana göre gelmiş geçmiş en kurnaz, en zeki, en çalışkan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Belediye Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Dünyada desem pek atmış sayılmam vallahi. Neden böyle peki? Çünkü kendisini ve halkı çok iyi tanıyor. Sayın Baykal'la 2002 yılında Sayın Uğur Dündar'ın Star TV'deki programına çıktığından beri 14 yıldır TV programlarına tek başına çıkıyor. Neden? kendisini iyi tanıdığından. Peki, neden 2002'de Sayın Baykal'la çıktı. Bana göre karşısında munis bir Baykal olacağını biliyordu.
Reis olmak öyle kolay değil, önce kumaşında olacak sonra, halkını, milletini iyi tanıyacak ve onlara mitinglerde neyi nasıl anlatacağını bileceksin. İşte bu yüzden biçilmiş bir kaftandır Türkiye onun için. Yine o yüzden ne söylerse doğrudur, yanlış da söylese doğrudur. Bunlar Ülkemizin gerçekleri, gelelim yarına.
Araç olarak kullanılan Demokrasi bu defa bir Amaç olarak savunulacak yarın. İlk defa liderler bir arada, bir platformdan halka seslenecekler ve TV ler canlı olarak yayınlayacak. Yani milyonların huzurunda 3,5 lider konuşacak. Bu, Taçlandırma öncelikle dünya ya verilen bir birlik mesajıdır. Dolayısıyla liderler pek birbirlerine dokunmayacaklar. Zaten dokunulması gereken bir FETÖ var ortada. Tahminimce herkes ortadan konuşmalar yapacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı mutad konuşması çerçevesinde ''Eyyy Avrupa, Eyy Amerika bakın biz birliğiz gerektiğinde Demokrasiyi ve Hürriyetimizi korumak için gereğini yaparız....'' mealinde konuşarak Rabbimizden af, milletten özür dileyecektir.
Sayın Kılıçdaroğlu son meclis konuşması çerçevesinde güzel bir konuşma yapacaktır. Sayın Bahçeli de pek suya sabuna dokunmadan FETÖ ye çatacaktır.
Hani bir konuşmacı da ''Ben kendi hesabıma benden özür dileyenin özrünü kabul ediyorum. Ancak, Rabbimizin af dileyenin affı için de dua edebilirim.'' mealinde konuşmasını bitirir ve hadi hep beraber Sayın........ için rabbimiz den af dileyelim diye duaya geçerse, ne olur? Şaka gibi olur, soğuk duş etkisinde bir şaka. Ben yapar mıyım böyle bir şakayı? Yaparım da karşımda ki kaldırı mı?
Taçlandırmadan sonra pazartesi günü normal hayatımıza %80 oranında dönecek ve devlet kurumları ile özel kurumların bile temizleniş aşamasını seyretmeye başlayacağız. Nereden? Tabiki yazılı basın ve TV'lerden.
Bu yılın Şubat-Mart ayında Sayın Ahmet Hakan'ın programına Sayın Orhan Gazi Ertekin isimli bir Hakim katılmıştı. Söyledikleri hala kulaklarımda.
Hani HSYK seçimlerinde Yargıda bir yeni ittifak falan oluşturulmuştu ya işte o dönemlerde Hakimlerde tutuklamalar oldu. Sayın Ertekin, Sayın Hakan'ın programında ''İttifaklar değiştiğinde tutuklayan hakimler tutuklanabilir'' mealinde birşeyler demişti. İşte herşey ters döndü.
Tabi TV programlarına da olumlu yansıdı bu olaylar. Çeşitlilik arttı. Şimdiki programlara gelince aniden konuklar değişti, iyi de oldu artık sıkılmıştık aynı kişilerden.
Haydi Taçlanmaya/Taçlandırmaya.

Ercan Erdem