Muhalefet ve Külliye ittifakı - 29/08/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Son yıllarda, Türkiye, olağanüstü şatlarda yön bulmaya çalışıyor. Devletin kurumsal varlığının düşman unsurlarca istila edilmiş olduğu gerçeğinin kabulü, bu durumdan çıkışın maliyetini de arttırıcı etki yapıyor.
Devlet temizlenirken, veya bir başka deyişle, "sıfırdan inşa edilirken", fayda maliyet analizi bakımından riskli bir yığın tasarruf ile yol alınmaya çalışılıyor. Darbe kalkışmasından sonra, ağırlıklı muhalefetin iktidar yanında saf tutması ile, siyasi denetim devreden çıkmış ve iktidar önceliklerine alan açılmış bulunuyor. İktidar muhalefet arasındaki "külliye ittifakı" sonucu, "Kanun hükmünde kararname" şapkasından her gün yeni bir "düzenleme" çıkmakta olup... Tskl öncelikle, adeta tasfiyeye tabi tutulmakta, nizamiyesi, okulu, hastahanesi v.d fizik ve beşeri unsurları bakımından elekten geçirilmektedir. Kanun Hükmünde Kararname düzenlemelerinden; Askeri hastahanelerde görev yapan sağlık personeli, darbe kalkışmasına , tansiyon aletleri ile katıldıkları , veya, darbecileri tedavi ettikleri için mi sivile devredilmekte, sınır ötesi harekata girişilen bugünlerde, TSK'nın "çatışma şartlarındaki sağlık tedbirleri" birikimi, zaafa uğratılmaktadır? Askeri Liseler ve Harp okulları'na giriş sınavlarında hile yapan çete, askeri personelin tamamen dışında, bu sınavları yapan sivil kurumlar içinde yuvalanmış olmasına rağmen "kapatma tedbirinin" inandırıcılığı olabilir mi? sorularınının, muhalefetin gündeminde olmadığı anlaşılmaktadır... Torba kanun düzeninden torba kararname düzenine geçiş sürecinde, daha ciddi yasama denetimine ihtiyaç bulunmaktadır. Hande Akarsu |
|||||||||
|