Olağan kongre konuşmasında Kılıçdaroğl hükümete güncel eleştiriler yaptı. Yakın dönemin hassas konuları arasında ve özellikle ,iktidarın ciddi biçimde yalpa yaptığı ,neredeyse -ana yelken direğini suya kaptırma tehlikesindeki yelkenli kadar yalpaya düştüğü-yakıcı konularda, kolayca hükümeti silkeledi.. Deniz feneri, uludere, dış politika, uçağın düşürülmesindeki gariplikler v.d konularda, zaten iyice gardı düşümüş boksöre benzeyen iktidarı güzelce dövdü, Bu eleştiriler bekleniyordu ,fakat,konuşmasının sonlarına doğru,Kılıçdaroğlu,aydınlara veya aydın geçinenlere ayrı bir parantez açtı, ve aydın tarifi altında kastettiklerini doğrudan korkaklıkla suçladı. Burada hedefe koydukları,iktidarı destekleyen muhafazakar aydınlar veya iktidarla bir dargın bir barışık,- sorunlu aşk ilişkisi -yaşayan liberaller değildi... Türkiyenin ,bu döneminde,sadece korktukları veya korkutuldukları için suya sabuna dokunmadan idare etmeye çalışan aydın geçinenlere adeta ultimatom verdi.. Bu tarz uyarı, kurultay veya kongre konuşmalarında bugüne kadar pek rastlanmayan bir tutum veya yöntem sayılabilir.. korkmayın, yazın söyleyin, gerekirse hapse girin bedel ödeyin dedi... Bu mesajı tersten okursak, Türkiyenin bulunduğu durumdan,iktidarla ilişki içinde olan,muhafazakar geçinenlerle liberal geçinenler kadar siz de sorumlu olursunuz, ikazında bulundu.. bu tutum, demokratik düzenlerde ,aydın tavrını yönlendirme olarak nitelendirilerek,bir bakıma AKP'nin yandaş aydın devşirmesi ile aynı tuzağa düşme tehlikesi taşıyorsa da, Kılıçdaroğlunun ,ülkenin içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek için bu hamleyi yaptığı anlaşılıyor.. Bu kurultayda ,sıradan siyasai eleştiriler, CHP'nin kabuk değiştirme sancıları ile iki arada bir derede kalması yanında ,aydınlarla ilgili bu çağrısı dikkat çekiyor.. CHP gibi yüz yıldır siyaset denizlerinde yüzen dev bir transatlantiğin rotasını değiştirmek ,hele hele tornistan yaptırmak zaman alır, daha bir süre,bu tarihi gemi bir müdet tecrübesiz gemi adamları ile seyrine devam edecek gibi görünüyor.

Hasan Korucu