iktidar'ın nabzını tutan bir gazeteci köşesinde, darbe teşebbüsünde yaşananları yazmış... 15 Temmuz'dan bu yana iki ayı aşkın zaman geçti, KHK'ler de dahil olmak üzere, soruşturmalar, kovuşturmalarda hukuk dışı uygulama iddiaları artıyor... AKP, MHP ortaklığı, TBMM içinde gündeme gelebilecek, her türlü yasama tasarrufunda, iktidarın elini güçlendirmiş durumda...

15 Temmuz demokrasi bayramı ilan edildi, ilk okulların açılış törenlerine kadar, darbeye teşebbüs edenlerin lanetlenmesi sürüyor. Bir büyük şehir beklediye başkanı, "hainler mezarlığı" fikrini ortaya attı, mezar yerine tabela da astı, fakat, "damat durumundan" sıkıntılı duruma girince, mezarlık ayırımı gündemden kalktı.. Tbmm'de bombalanan bir bölümün, demokrasi müzesi haline getirileceğini açıklandı.

Bunların hepsi önemli ama bu kalkışmanın resmi/siyasi sorumluları konusu henüz netleşmiş değil. Anlaşıldığı kadarı ile iktidar cenahında da kafalar karışık. Fetö kod adı ile suçlanan bir yapı var, imamları bütün devleti, toplumu sarmış, ipin ucu nerde belirsiz. Askerin imamı yakalanmış, aynı gece salıverilmiş, muhaletef liderinin iddialarına göre, hakimin önüne giden dosyanın içi boşaltılmış. "Muhterem", elini kolunu sallaya sallaya çıkmış, mobese görüntüleri yayınlanıyor, uzatılmış bayram tatilinine çıkmış yerli turist kadar rahat...

Bu kadar insan kendini feda etti, hatıralarına hürmet, önce bu işin içerdeki müsebbiplerini bulmaktan geçiyor.. Senelerdir , devlet içerden işgal edilmiş, sorumlu mevkilerde olanlar , söğüt gölgesinde tilki bayılması gibi , rehavet içinde. Farkında bile olamamışlar...
İkinci bir kalkışma tehlikesinden bahsediliyor.

Bir an önce bayram seyran havasından çıkıp, işin özüne odaklanmak gerekiyor.

Hülya Kararlı