Erdoğan giderek milliyetçi hatta radikal milliyetçi söylemlerle ve güvenlikçi tedbirlerle kürtçü muhalefet başta olmak üzere ,muhalif bütün siyasetlere yaşam alanı bırakmamak kararlılığında bir yol izliyor.
Erdoğan'ın , Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde milliyetçi siyaseti yedekleyeceğini kimse tahmin edemedi,özellikle liberaller yeni farkına vardıkları için hayal kırıklıklarını henüz dillendiriyorlar. İdris Naim Şahini İçişleri Bakanı olarak görevlendirdiği zaman, iç politikada da şahin bir dönem başlayacağı destekçileri tarafından da öngörülemedi,ama Şahin,giiderek artan dozlarda, en radikal milliyitçi söylemleri dillendirdi, Parlamento çatısı altında ,BDP'lileri aşağıladı,son yargı paketine eklediği geceyarısı önergesi ile ,seri cinayet hükümlüsü ülkü ocaklıların tahliyesini sağladı, onlardan biri, medyanın önünde, "Erdoğandan bunu bekliyorduk,kendisine müteşekkirim "dedi, ülkü ocaklarında yetişmiş silahlı eylemlere katılmış,bedel ödemiş ülkücülerin de anayasa referandumunda "evet" için Erdoğanın yanında yer aldıklarını da hatırlamak gerekiyor, sonuçta, ülke ocaklarının demir çekirdeği ile güçlü bir duygusal bağ kurmuş oldu. MHP'nin milliyetçi geleneğini iyice yumuşak bir siyaset üslubuna dönüştürdüğü son dönemlerde, milliyetçilerin heyecanlı beklentilerine tercüman oldu. Milliyetçi oyları konsolide ederken ,dışarıda mohalefet odaklanmasına çalışan muhafazakar/milli görüş geleneğin yıpranmamış temsilcilerinden Numan Kurtulmuşu partisine davet etti ve kabul cevcabı aldı, Kurtulmuş, "Harun gibi geldiler Karun oldular" sözleri ile ,ağır biçimde itham ettiği, Erdoğana iltihak etmekte beis görmedi ve bütün inandırıcılığını rizke attı. Sırada, Erbakan soyadını taşıyanlar ve BBP'lerin olduğu iddia ediliyor.. AKP, bu son haliyle giderek 1980'ler öncesi ,milliyetçi cephe hükümetlerine benzemeye başladı .. Siyaset ve iktidar zorlu ve yıpratıcı bir süreçtir,Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına doğru yürüyor, muhalif unsurları etrafında konsolide etmek istemesi doğal, ne kadar kolay ve garanti görünse de ,yarış ,iki yüzde ellilik parçanın sert mücadelesi olarak geçeceğe benzer, ikinci tura sarkan bir seçim her türlü sürprize açık hale gelebilir... Erdoğan kendi siyaseti bakımından doğru bildiklerini yapıyor, burada liberalerin durumu çok ironik hal almaya başladı, CHP takıntısı ve iktidar bağımlılığı nedeniyle ,ağlaya,ağlaya da olsa ,milliyetçi muhafazakar cepheyi desteklemeye devam etmek zorunda kalacaklar.. böylece ,liberal siyaset geleneğinde, radikal milliyetçi ve muhafazakar dozu zaman içinde artan bir siyasi bloğu destekleyen ilk liberaller olarak yerlerini alacaklar...

Muallla Sarıbaşak