Kıbrısta "yes be annem" kazığından bu yana, kazığın tam "duhül etmemiş " kısımları üzerine yapılan "müzakereler" sonuçlanmamış..
Haberlere göre,KKTC cumhurbaşkanı Akıncı'nın attığı önemli ve olumlu adımlara (her ne demekse !!..) rağmen, Rum lider,Anastasiadis olumlu karşılık vermemiş..
KKTC'ne attıkları son madik ( Annan planına , -mutabakata rağmen-, "hayır" deme şımarıklığı), AB tarafından tam üyelik "bahşişi" ile ödüllendirildikten sonra, Rum tarafının(Yunanistan ile beraber) aynı tutumda ısrarlı oldukları anlaşılıyor..
Halbuki, papaz ( Makarios değil !!) her zaman pilav yemez, hele hele, temcit pilavı hiç yenmez....
AB üzerinden , Türkiye'nin üyelik müzakereleri ile ilgili başlıklara koydukları "şımarık" rezervlerin artık bir hükmü yok, Türkiye, AB ilişkileri, aşkları evlilik ile sonuçlanmamış iki eski nişanlının nefretine dönmüş durumda, , Cumhurbaşkanı , nişanı attığı gibi, evlilik hatırına verdiklerini de geri istiyor..
RUM tarafının AB dayısı, Türkiye ile müzakereleri kurtarmak için , formüller arıyor, kendine medarı ne olacak belli değil, Rum tarafının "abuklukları" nı kendine dert etmez..
Müzakere denilen "at pazarlığı"'nın iki başlığı var, toprak meselesi ve garantiler.. Bu konularda , Rum tarafına ,"keyif bahşedecek" bir formül, dünya diplomasi tarihinde yok..,İki satır, yasa yaparken ( cinsel istismara dayalı evlilik ile tecavüzcü kurtarma) bile zorlanan bir hükümet, ne toprak üzerine ne de garantiler üzerine, "herhangi bir risk" almaz,, almamalıdır..
Rum tarafı ve AB, "yes be annem " saçmalığı ile idare edecekler, çok bile aldılar, başka çare yok., zaten ,olmayacak dua' ya da "amin" denmez, bu taraflarda....

Hayri Farsaklı