Yozgat Müftü yardımcısı, genel olarak, günlük hayatta kapalı olmayan, dans eden kadınların kocalarına " deyyus" sıfatını layık görmüş, bir Din adamı bu ithamı,"din adamı "kisvesi altında yapınca olay daha bir önem kazanıyor, yani, bu muhterem din adamına göre, sadece ,dans eden kadınların kocaları "deyyus" olarak nitelenebilirler... Bu sıfatın ,ne manaya geldiğini herkes bilir,aynı durumda olanlar hakkında benzer sıfatlar da halk dilinde kullanılımaktadır, söz meclisten dışarı,, "kodoş", "pezevenk" gibi... Bir din adamının bu kadar ağır, hakaret içeren bir sıfatı, neredeyse ülkenin yarı nufusunun yaşadığı hayat tarzı hakkında kullanması ve alenen küfür,iftira ve hakaret etmesi ,geldiğimiz nokta hakkında bir fikir vermektedir...Din adamları, ,"meseleler " hakkında beyanda bulunurken ,toptancı, aşağılayıcı yargılardan uzak durmak ve ,İslamın barışçı ve birleştirici dilini kullanmak sorumluluğu altındadırlar.. Müftü yardımcısı, bu beyanı ile, milyonlarca insana "deyyus" demektedir, ve kendini muhatap sayan herkes,Müftü hakkında ,alenen ,iftira ve hakaret suçlaması ile ,suç ihbarında bulunma ve tazminat davası açma hakkına sahiptir, Ayrıca ,Diyanete de şikayette bulunma hakları vardır. ama en önemlisi,Cumhuriyet Savcılarının re'sen takibat yapma yükümlülükleri vardır.Müftü yardımcısı, belki, cami duvarına değil ama , insanların namus duvarlarına pisleyerek vebal almıştır, insanların namusları,iffetleri hakkında bu kadar kolay "fetva" vermek samimi bir müslümana yakışmayacağı gibi, "deyyus"luğu meslek olarak icra edenler bile böyle bir cürette bulunamazlar...

Neveser Konak