Darbe muammasın çözmek için kurulan komısyon , kamuoyunca bilinene şehir efsanelerinin dışında, -sadre şifa olacak- bir gerçekliğe ulaşamadan işlevini sonlandırdı..
Hayati önemde olmalarına rağmen,dinlenmeyen tanıklar, sorulmayan sorular ve tabiidir ki, alınmayan cevaplar..
Muhalefet temsilcilerine adeta, darbeye teşebbüs edenlerin safındakiler, muamelesi yapmak, bu sonucu doğurdu..
Komisyon başkanı olarak görevlendirilen milletvekilinin, bir yarglama sefaleti olarak kabul edilen, aynı darbecilerin tezgahladığı komplo davalarının, kamuoyu önündeki en cansiperane savunucularından biri olması,komisyonun bir nevi, "ölü doğması" nın işareti gibiydi..
Yazık oldu, ve yine ne yazıktır ki, darbenin , siyasi hiç bir ayağı olmadığı sonucuna varıp, raporlaştırmak,TBMM arşivine bir ibret vesikası olarak geçecek gibi..
Komisyon'un sorularına yazılı cevap veren önceki cumhurbaşkanının ifadeleri ise, araştırmaya, tuz , biber ekti...
Kendisine yöneltilen soruların muhtevasındaki, kendisi ile ilgili,"tereddüt uyandırıcı" ifadelere de itiraz etti
Mit müsteşarını derdest etmek isteyen darbecilere karşı, bir tek kendisinin sahip çıktığını ileri sürmesi, şimdiki cumhurbaşkanın, Mit müsteşarı hakkındaki tasarrufları ile açıkça çelişiyor..( "müsteşara özel" acilen kanun çıkarılarak, soruşturmadan kurtarılmasıı..)...
Eski cumhurbaşkanı mit müsteşarına sahip çıkmış , iyi de yapmış, kritik bir bürokratı iyi tanıdığı cellatlara teslim etmemiş, emeğine sağlık da, neden aynı özen, koskaca Türk ordusunun Genel Kurmay Başkanı için gösterilmemiş, çakal sürüsünün önüne atılması seyredilmiş......
Neresinden tutsan, tel,tel dökülüyor.....



Venüs Şardağ