Cumhurbaşkanı "sigara" konusunda hassas.. , , en son gezisini takip eden bir gazeteci hanımdan,bırakma konusunda "yazılı beyan" almış....
Sigara içme özgürlüğüne müdahale; ilk olarak,1986 tarihinde, "sigaranın zararlarının önlenmesi için, Umumi Hıfzısıhha Kanununa bazı maddeler eklenmesine ilişkin yasa önerisi ile gündeme geldi..
yeni bir mesele derğil..
Sigara içmek, kişinin doğrudan kendine, dolayısıyla da çevresine, tedricen zarar verme eylemi olarak, öncelikle bir sağlık sorunu gibi görünse de, aynı zamanda özgürlük alanına dahil..
Sigara içme eylemi , "sui generis" kendine mahsus bir özgürlük katagorisi olarak mütalaa edilebilir..
Diğer normatif özgürlük alanları dışında olmasına rağmen, tanımlanmamış eylemli bir özgürlük olarak kabul edilmekte..
Anayasa, herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez hak ve hürriyetlere sahip olduğu hususunu düzenlemiş bulunuyor..
Kişiyi ve sosyal çevreyi koruma amacı ile yapılacak kısıtlamaların, demokratik rejim gerekleri ile uyumlu olması gerekiyor...
Zararlı alışkanlıklardan biri olan sigara içme özgürlüğü, içmeme özgürlüğünü kullananların özgürlük alanları ile kesişmekte olup, çatışan özgürlüklerin telif edilmesi gerekmektedir..
Özgürlükler arasında hiyerarşik bir düzenleme olmadığı için, özgürlüklerin kullanılmasının uyumlaştırılmas meselesi, "hakkaniyet" içinde çözümlenmelidir..
Sigara, insanlığın icat ettiği ve hak ve özgürlük kapsamı içinde , bütünüyle de yasaklayamadığı zararlı bir alışkanlıktır..
Herhangi bir hakkın bütünüyle özüne müdahale edip fiilen kullanılmaz hale getirmek, hem demokratik toplum gerekleri hem de hakkaniyet ile bağdaşmaz..
Cumhurbaşkanı, "hakkaniyet" meselesini
önceleyen bir inancın takipçisi olduğunu, her vesile ile ortaya koyuyor..
Dördüncü Murat gibi, yasakçı bir uygulama yerine, "at koştur boğa güreştir" ebatlarındaki, makam uçağında, sigaracılar için de , küçük bir alan ayırtsa, daha iyi olmaz mı...




Fatih Gergin