Özel kuvvetler Komutanı, darbe teşebbüsü gecesi olanlari, mahkemeye , celse arası verdiği, ifadesinde anlatmış..
Bu kadar kritik bir görevde bulunan kişinin, tarafların huzurunda ifade vermemesi,ceza yargılamasının, yüz yüzeliği prensibinin ihlali tehlikesi taşır.
Özel kuvvetler Komutanlığında cereyan edenlerin birinci derecede sorumlusu, askerlik raconunda Komutandır.. Komutan herşeyden sorumludur, olandan, olması gerekenden, olmayandan.. ..
Komutan, karargahın basılma tehlikesininden haberdar olduğu anda bu sorumluluğunu telefonla emir subayın devretmiş ve kendi ifadesine göre şehit olması talimatını vermiş..
İfadesinde, dikkati çeken bir diğer husus; darbe girişimi öğrenildikten sonra alınacak tedbirlere dair söyledikleri,
Komutana göre, "personele kışlayı terk etmesin emri verilseydi,, kışlada mesaiye devam edilseydi,darbe girişimi baştan açığa çıkardı"..
Komutan o gece, Ankara kaynarken, diğer komutanlar gibi, katıldığı düğünde takı taktığını söylüyor,.!!.
kargaşa başladıktan sonra da, kışlaya dönmek için zırhlı araba, koruma istemiş, nedense gidememiş, gece yarısı evinden , tv 'lere, canlı yayınlara bağlanmış, ancak ertesi sabah, saat 10 sıralarında karargaha intikal edebilmiş.. Şehit ol talimatı verdiği Ömer Halisdemir'in cansız bedenini, alnından öpmüş.. ..
Ankara içinde bir komutan , hemen mücavir alandaki karargahına, ayaklanmayı haber aldıktan sonra, nasıl intikal etmez, anlaşılır gibi değil....
Bu ifadeler, Ömer Halisdemiri katledenlerin , meydanı nasıl bu kadar boş buldukları sorusuna ,yeterli cevabı vermiyor..
Bu yargılamalar da, Ergenekon sürecindeki komplo davalara benzemesin.. gerçek sorumlular, askeri ayak, siyasi ayak, bürokratik ayak, hangi ayak ise, ortaya çıkarılsın.. Ölenler, yaralananlar, mağdurlar, canlarını ne yolunda verdiler,, kanlarını kimler için döktüler.. gerçekler, kapalı ifadelerin arkasında gizlenmesin..

Vasfiye Kolcu