Anayasada bağımsız olarak tanımlanan mahkemelerin, son değişiklikle, aynı zamanda tarafsız olması öngörüldü.
Sadece bağımsızlığın, "tarafsız" olarak görev yapmaya yeterli olmadığı varsayımından kaynaklandığı anlaşılan bu değişiklik ile, yargı üzerindeki şüphe bulutları dağılabilir mi, zaman içinde anlaşılacak.

Yeni Anayasa düzenlemesine göre, hem bağımsız hem de tarafsız olması gereken mahkemeler, ilk sınavını, yüksek yargı seviyesinde "Referandum" sonuçları ile ilgili itirazlar hakkında verecek...

Yüksek yargı kurumu olarak, YSK, Referandum sürecindeki tartışmalı tasarruflarını sürdürüyor, referandum sonuçlarının,- Danıştay kararına kadar- "kesinleştirilmemesi" hakkındaki talebi de reddeti ve kendi takvimine göre sonuçları kesinleştireceğine dair, kararını açıkladı.

YSK, Referandum sonuçları ile ilgili itirazlar bakımından, zımni bir ihsas-ı rey tutumu içinde.
Sadece iktidar partisi temsilcisinin talebi ile, sonuçları etkileyebilecek bir konuda, hemen "sayım" faaliyetinden önce, bir karara varmasının gerekçesini, hukuk içinde kalarak açıklamak mümkün değil..
Anlaşılan, bütün itirazlar, kanuni süreler ve kademeler gözetilerek red edilecek ve sonuç ,mevcut haliyle kesinleştirilecek.
Tespit edilen kanunsuz uygulamalar da, sonuçları etkileyici mahiyette görülmemiştir gerekçesi ile - nazara alınmayacak.
Tam kanunsuzluk itirazlarına, ehemmiyeti olmayan "az kanunsuzluk" hali ile cevap verimesi muhtemel.
Referandum sonuçları "biz yaptık oldu" mantığı ile, kesinleştirilip, hakkaniyete uygun bir gerekçe üretilemezse, referandum kağıt üzerinde biter ama "yargıç sorumluluğu" ortada kalır.






Bahattin Bağrıyanık