İki çocuğu aynı zamanda babaları olan kocası tarafından katledilen genç kadın musalla taşının başında, tabutlarına sarılırken, "polise, savcıya yalvardım, bu adam deli, bizi koruyun. dedim, dinletemedim.., şimdi kim verecek, çocuklarımın hesabını",, diye yürek parçalayan , sitemler..feryatlar etmiş....
Toplumsal bir cinnet hali giderek yayılıyor, kadınlar öldürülüyor, öz evlatlar katlediliyor.. İçiişleri Bakanı, polise, "yakaladığınız uyuşturucu tacirlerinin bacaklarını kırmadan bırakmayın" mealinde tavsiyelerde bulunuyor, ilk öğretim çağındaki çocukların, uyuşturucu illeti tehlikesi altında olduğu söyleniyor..
Genç kadının, "bana sahip çıkmadınız" sözleri, bütün devlet mekanizmasına ve topluma tutulmuş bir aynadır..Aynanın içindekiler, ağır bir utancı barındırmaktadır..
Genç bir kadına ve iki küçük yavrusuna, feryatlarına rağmen , yardım elini uzatmamanın sorumluluğu herkesindir..
Tek merkezden otomatik pilota bağlanmış bir devlet mekanizması, istediği her yasal düzenlemeyi, ama torba kanun, ama kararname ile , şipşak fotoğraf çeker gibi, yapma imkanına sahip siyasi iktidar ve sonuç ,; elinde öldürülen çocuklarının emziği ile musalla taşının önünde çırpınan bir anne ve diğer ölü kadınlar ,sayıları giderek artan çocuk ölüler....
Duvarlarda afişler, " dünya beşten büyüktür, Kudüs kırmızı çizgimizdir, diz çöktüremezler, boyun eğdiremezler, bayrağı indiremezler.." ..
İyi güzel de, bu genç anneye, hiç olmazsa, bir çift teselli sözcüğü edecek , kimse yok mu......!!..



Halide Hasoğlu