15 Temmuz kargaşasının sonrası fetö'cü olduğu iddiası ile evinden alınan ve sorguda gördüğü işkenceler nedeniyle hayatını kaybeden Gökhan öğretmenin suçsuzluğu anlaşılmış ve işe iade yazısı eşine tebliğ edilmiş.
Benim diyen, senaryo yazarının dahi hayal gücünü aşan olay şöyle gelişmiş.
Aldıkları ihbarı değerlendiren polis, öğretmeni sorgularken ağır işkence uygulamış, sorgu sürecinde gerekli sağlık kontrolleri yapılmamış, öğretmenin, "hastalıklarım var, gördüğüm şiddet nedeniyle şikayetlerim arttı beni tedavi ettirin" talepleri yerine getirilmemiş, ve sonuçta, gözaltında hayatını kaybetmiş.
Buraya kadar olanlar, hukuk güvenliği tartışmalı ülkelerde rastlanan olaylardan.
Bundan sonrası, hayal gücünün ve insanlık vicdanının sınırlarını aşan bir süreci ortaya koyuyor.
Sorguda öldürülen öğretmen, "hainler mezarlığı" na gömülmek istenmiş. ( sonradan fetö ile aile ilişkileri meydana çıkan, belediye başkanının icadı olan, fetöcü darbecilerin gömülmeleri için tasarlanan yer)"
Ailesi, muhtemelen , suçun sabit olmadığı gerekçesi ile itiraz edince, cenaze kendilerine verilmiş, ve fakat bu sefer de memleketinde cenaze namazını kılacak hoca bulunamamış, görevli diyanet mensupları, namazının kılınamayacağına dair ayaküstü fetva vermişler, sonuçta, ailesi, namaz ve defin işlemlerini kendi insiyatifleri ile tamamlamışlar.
Aradan geçen bu kadar zamandan sonra, geçenlerde, öğretmenin eşine, suçsuz bulunduğu ve de göreve iadesi hakkında bilgi ulaştırılmış.
İktidar, 15 Temmuz şehit ve gazilerini dilinden düşürmüyor, kendilerinin tehlikeye düşürdüğü demokrasiyi, milletin sokaklarda can ve kan vererek korumasından dolayı minnet duygularını her vesile ile ifade ediyorlar.
15 Temmuz gecesi, demokrasi uğruna can verenler olduğu gibi, emir komuta zinciri altında ne olup bittiğinin farkında olmadan meydanlara sürülüp linç edilen çocuklar da var.
İktidar, haksız yere linç edilenler hakkında henüz bir tutum geliştirmedi.
Darbe teşebbüsü ile ilgili yargılamalardaki ifadelerden anlaşıldığı gibi, 15 Temmuz gecesi," kim darbeci, kim darbeye karşı, kim tesadüfen, kim iradesi dışında olayların içinde gözüküyor, " konuları aydınlatılmış değil, yargılamalar devam ettikçe gerçekler ortaya çıkacak....
Gökhan öğretmenin, ülkeyi yönetenler ile yönetenler gibi düşünenler üzerinde kul hakkı var.
Gökhan öğretmenin kendi polisleri tarafından katledilip, kendi topraklarında zorla bulup girebildiği mezarından çıkıp işine başlaması mümkün değil, kendisinin ve ailesinin onurunun iadesi gerekiyor.
İktidar sahipleri, sadece kendilerine yakın olanların değil, herkesin can ve mal güvenliğinden sorumludur.
Sorgulamasını yapan görevlilerden başlamak üzere, cenazesini yıkamaktan, namazını kılmaktan imtina eden diyanet görevlileri dahil, olay ile iltisaklı kamu görevlileri hakkında kapsamlı bir soruşturma gerekiyor.
Salası okunmayan, bigünah Gökhan öğretmenin akibetinden, önce vicdani utanç olmak üzere, çıkarılacak dersler ve yükümlülükler var.

Derya Halaskar..