Cumhurbaşkanı, her ağzı olanın islami ahkam kestiği ahvalde konuya müdahil oldu, yeni tartışmaların kapısını açtı.
Ancak, bu sefer, kendi "biatkar " mahallesinden de mahçup itirazlar yükseldi.
İsiam tefekkürü üzerinde okumuş yazmış samimiler , islamın protestanlaştırılması projesine atıfta bulunarak, "konunun" siyasi ve dinsel risk yaratma potansiyeline dikkat çektiler..
İslamın protestanlaştırılması'nın dünya ölçeğinde enstrümanı, fetö yapılanması olarak biliniyor, yabancı istihbarat örgütlerinin, kılavuzluğunda, en ücra alanlarda da, eğitim kurumları üzerinden, islamın" light" ılımlı, yüzünün, batı ile entegrasyonu planlandı ve uygulanıyor. Türkiyede de, mevcut iktidar partisinin açık desteği ile önemli mevziler elde edildi. Müslüman kardeşler tahayyülü ile çelişince, intihara zorlandı, darbe teşebbüsüne girişti, yoğun tasfiye hali sürüyor.
Ilımlı islam projesi sürecinde, ilk seviyede, islami tasavvurun, terörize edilmesi olduğu iddia ediliyor, bu safhadan sonra, alternatif bir islami tahayyül olarak, ılımlı islam da denilen, darbeci yapının protestanlaştırma misyonuna dikkat çekiliyor.
Sonuç olarak, islam medeniyet tasavvuru da , politize olmuş bütün inanç hareketleri gibi, siyasi iktidar mücadelesinden gücünü alıyor, iktidar bir yere kadar, konjonnktürel olarak üleşilse de, sonunda "tekfircilik" sorunu öne çıkıyor.
Türkiyede, siyasal islam'ın toplumsal tasavvuru, uzun zamandır iktidardan besleniyor, adım adım yol alıyor.
Bu inanç sahipleri, Cumhuriyetin laiklik tasavvuru ile başından bu yana imtizaç edemedi.
Protestanlaştırılmak istenen islamın ve onun temsilcisi olan yapının laiklik anlayışı ile de uygulamada ve düşünsel planda ciddi farklılıklar gösteriyorlar..
Sorun ve içtihat farklılığı, İslam'ı, hayatın bütün zeminlerinde uygulama hedefinden kaynaklanıyor..
Cumhurbaşkanı, siyasi tek söz sahibi olarak, kendi dışındaki katmanların hassasiyetlerini de nazara almak pragmatizminin baskısı altında.
Kendi mahallesinin sekter müçtehitleri," iman pratiğini," "ameli" battaniye kıvrımına indirgeyince, müdahale zorunluluğu hissetti, fakat, muhtemelen, en sorunlu alana bodoslamadan daldı, bir nevi, destursuz bağa girdi.
Beklenen tepkileri karşılamak için yaptığı düzeltmeler, siyaseten gerekli olmakla birlikte, mahallenin ulemasını ne kadar tatmin etti bilinmez.
Mecelle madde 14'e göre, "Mevrid-i nass'da içtihada mesağ yoktur" yani,( Şeriatın, kendisi hakkında hüküm beyan ettiği meselede içtihad geçerli olmaz).
Nass; Kur'anı Kerim ve Hadisi Şeriflerdir.
Siyasallaşmış islamın gerçek bir medeniyet tefekkürü olarak islami düşüncenin "akaidi" ile , niyet ve amel'de çelişmesi kaçınılmaz gözüküyor.
Mesele, islamın reforme edilmesi değil, zihinlerin güncellenmesidir.











Alican Bilgili