Avrupa Parlamentosu , Afrin harekatı ile ilgili olarak endişe ve kaygıları içeren bir karar üretti, hükümet medyası, "hukuki bağlayıcılığı yok" diye hafife aldı, yetkililer ise, kararın , "yok hükmünde" olduğuna dair bir "hüküm" açıkladıklar.
Türkiyeyi yönetenler, kendi pozisyonları ile çelişen bir durum ile karşılaşınca; "yok hükmünde " argümanına sarılıyorlar.
"Yok hükmünde", hukuki bir tanımlama, eski dilde "keenlemyekun". hukuk düzeninde; bir karşılığı olmayan, doğmamış , anlamında.kullanılıyor...
Avrupa Parlamenosu üyeleri, 1979 yılından bu yana doğrudan seçim yoluyla, halk tarafından( Avrupa Birliği yurttaşları) seçiliyor..
Avrupa Parlamentosu , klasik parlamento fonksiyonundan farklı olarak, aynı zamanda demokratik bir forumdur, başlangıçta , istişari bir organ olarak tasarlanmış olmasına rağmen, yasama faaliyetine katılır ve Avrupa Konseyi, hukuk tesis etme yetkilerinin bir kısmını parlamento ile paylaşır..
Maastrich anlaşmasında yapılan düzenlemeler ile, codecision ( ortak kararlaştırma) prosedürü kabul edilmiştir.
Avrupa Parlamentosu; yasama faaliyetine, :
"Danışma Yöntemi", "uzlaşma Usulü", "İşbirliği Usulü "ve "veto prosedürü " başlıkları altında katılır..
Sonuç olarak, Avrupa Parlamentosu genel kurulu, köy kahvesi değildir, birlik tasarruflarının oluşmasında etkili bir organdır.
Avrupa Parlamentosu kararlarını, yok hükmünde (doğmamış) saymak, hukuki bir itiraz olmayıp, "külhanbeyi ağzıdır", iktidar mensupları, ne yazık ki, bu yöntemi benimsemişlerdir.
Yok hükmünde sayma "takdiri", sadece dış alem ile ilgili uyuşmazlıklarda değil, ülke içi yargısal tasarruflarda da , bir "joker" argümanı olarak tedavüldedir..
Anayasa Mahkemesi'nin, adil yargılanma, tutuklulukta geçen süre, dava sürecinin uzunluğui ,savunmanın lehine deliller gibi konulardaki zaafları tespit eden, AYM kararları hakkında da, hükümet sözcülerince , "yok hükmünde" mütalaa eden beyanlarda bulunulmakta ve sonuçta mahal mahkemeri de , tutumlarında ısrar edip, AYM'ni yok saymaktadırlar..
AB karar organlarının tasarrufları, yok hükmünde ise, biz bu kapılarda neyin peşindeyiz..
Üç gün önce,Avrupa Komisyonu, Suriyeli sığınmacıları desteklemek üzere, Türkiye'ye 3 milyar euroluk kaynak aktarılmasını önerdi ve teklif onaylandı..
AB'nin bu kararı "var hükmünde" , beğenmediğimiz kararlar, "yok hükmünde".
İktidar, 30 milyar euro, harcadığını iddia ediyor, "üç milyar euro da ne oluyor, bahşiş mi veriyorsunuz", bu karar "yok hükmünde" demek gerekmez mi..!!!


Bahriye Konuk