Osmanlı, özellikle yiyecek fiyatlarında, piyasa oynaklılklarını önlemek için, Lonca teşkilatı ile birlikte fiyat sınırlandırmaları yapıyordu..
Osmanlı fiyat politikasında "narh" -fiyatları sabit tutmak-, önemli bir emstrüman olarak yaygın biçimde kullanıldı..
Osmanlıda uygulanan narh, sadece devlet'e tanınmış bir yetki olmayıp, üretici ve tüketicinin de narha başvurmak hakkı bulunmaktaydı..
Loncalar arasında , belirli mevsimlerde farklı taban fiyat uygulamaları ile haksız rekabetin önüne geçilmesi amaçlanıyordu....
Fiyatları, mevsimsel etkilerii bakımından düzenlemek yöntemi, örneğin kömür, odun satışlarında , temel ihtiyaç maddelerinde ise, -Ramazan ayına yönelik düzenlemeler olarak- uygulamaya sokuluyordu..
Osmanlıda, fiyatlar üzerinde, piyasa dışı müdahaleler, layüsel, günlük şifahi buyruklar ile değil, Kadı sicillerine kayıt edilp, halka ve ilgililere ilan edilerek, nizam intizam içinde yapılırdı..
Bugün, fiyatlardaki hareketlilik, fırıncı esnafını, ekmek fiyatlarında belli oranda zam yapmaya zorlamış görünüyor..
Meslek odaları, bakanlık , belde yatkilileri ekmek fiyatları üzerinde, en azından bugün için mutabakat tesis edemiyorlar., yapılmak istenen zamlar engelleniyor,,
Ekmek fiyatları, ekonomik bir mesele olarak görülmüyor, elektrik fiyatları, doğal gaz fiyatları, sıkça yapılan zamlarla yüksek maliyetlere sebep olurken, fırıncı esnafı, sabit fiyattan ekmek satmaya adeta zorlanıyor..
Her vesile ile Osmanlı güzellemesi yapanlar, Osmanlı , dengeyi nasıl tutturmaya çalışmış bir baksalar , yararlı olabilir..
Kara toprağın sadık yari; Aşık Veysel de "narh" meselesinde sazının tellerine vurmuş,,, ve demiş ki...!!!!
"Dönüyor bir dolap çarkı belirsiz
Çağlayan bir su var arkı belirsiz
Veysel neler satar narhı belirsiz
Ne müşteri gördüm ne hesap gördüm."..


Remzi Seyrek