Demirtaş/ Sırrı Süreyya kararı ve diğerleri..!! - 06/12/2018 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder terör örgütü propagandası yapmaktan mahkum oldular ve İstinaf mercii kararı kesinleştirdi..
Karar, Ceza Kanunu terör örgütü suç tanımı ve Terörle Mücadele Kanunu terör örgütü propagandası suçunun unsurları bakımınmdan sorunlu.. Ceza kanunundatarif edilen terör örgütü propagandası yapmak suçunun unsurları arasında " örgüte ait, öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacı " hususları belirleyicidir..burada Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve AİHM içtihadları bakımından aslolan, cebir,şiddet veya tehdit içeren yöntemlerin meşru gösterilmesi yoluyla, terör örgütünün propagandasını yapmaktır.. Terörle Mücadele Kanunu ilgili maddesine göre de, "amacın meşruiyeti, taleplerin haklı olduğu ve bu uğurdaki gerçekleştirilen eylemlerin de haklı olduğu veya en azından mazur karşılanması gerektiği" yönünde kanaat oluşturmaya yönelik faaliyetler.. propaganda kapsamında değerlendirilecektir.. Selahattin Demirtaş ve sırrı Süreyya Önder, çözüm süreci denen ucube dönemde , söylediklerinden mahkum oldular.. Bu söylemlerinde yalnız olmayıp dönemin derin/üst aklının ve yetkikililerinin de himayesinde faaliyet gösterdiler.. Hep birlikte , cebir ve şiddeti kutsamadılar ama, örgüt başını göklere çıkardılar, ayağına gittiler , el aldılar, vizyonundan (sadece Türkiye için değil , bölgesel akıl olarak ..) ilham aldıklarını basın yayın yoluyla açıkladılar.. Dünya terör tarihinin en kanlı uygulayıcıları ile , inlerinde görüştüler, devletin resmi yayın organları, terör karargahından yayınlar yaptı, haberler geçti,.. Sonunda, Dolmabahçede, , neredeyse bir "sulh mutabakatı" ortak deklerasyonu yayınladılar.. Arkasından , Diyarbakır meydanından, terörist başının manifestosunu dünyaya ilan ettiler.. sonuçta, Manifestoyu okuyan kişi ve partinin eş başkanı, terör propagandasından mahkum oldular, sürecin resmi görevlileri , bugün başka şeyler söylüyorlar, statülerinde değişiklik yok.. Açılım sürecinde görev alan akil insanlar da, örgüt ve başı hakkında, propaganda sayılabilecek söylemlerde bulundular, arada neredeyse dereler gibi kan akmış bir mesele üzerinde," son çare veya zorunluluk gereği.." anlamındaki bir söz sarfetmeden de , yeni bir sayfa açmaya teşebbüs etmek mümkün değildi.. Özet olarak, "herkes oradaydı", " şimdilik" sadece iki kişi mahkum oldu.... Baki Gönder |
|||||||||
|