Bahçeli , gurup konuşmasında, "ruh sağlığı yasası çıkaralım " teklifi yapmış..
Son zamanlarda, her seviyede şiddet kol geziyor, talebe hocasını , koca karısını, hasta yakınları doktorları vuruyor, darp ediyor, trafikte sıradan münakaşalardan kan çıkıyor....
Genel güvenlik, kontrolü güç başıbozuk bir manzara içinde,..
Özetle toplumsal psikolojideki aşırı gerginlik , her sosyal katmanda ölümcül tehlikeler üretiyor.....
Ortalık toz duman ," sukuneti sağlamak için yasa çıkarmak" çare değil..
İttihatçılar da , "yok kanun yap kanun" mantığı üzerinden, bir düzen tutturmaya çalıştı, çuvalladı, koca imparatorluğu bir hazan yaprağı gibi rüzgara verdi....
Toplumsal şiddetin kaynağında hangi faktörler etkili , bu konuda sağlıklı bir tespit yapmadan çare üretmek mümkün değil....
Öncelikli neden olarak, siyasetin her gün artan dozdaki kırıcı, dışlayıcı dilini yumuşatmak gerekiyor......
Bahçeli, siyasi konuşmalarında gayet futursuzca konuşuyor, siyasi hasımlarını "zilyet" kadrajına sokuyor, , hızını alamıyor, "alayını" diyerek toptancı meydan okumalara girişiyor,
tavizsiz ve en hafif tabiri ile azarlayıcı bir üslup içinde..
Cumhurbaşkanı, evvel eski, "onlar, bunlar" ayrımcılığında , sadece siyasi değil toplumsal bir kutuplaşmanın değirmenine su taşıyor....
"Cumhur ittifakı" ünvanını, resen ve hasislikle( kendilerinden başka cumhuriyetçi yokmuş gibi....) iktisap eden iki parti lideri, muhalif bütün düşünce sahiplerini hasımlaştırıyor..
Kendileri gibi düşünmeyenleri, "zillet, illet" tanımlamalarında tarif etmek, siyasi nezaket içinde bir tavır olmayıp, toplumu da , tehlikeli biçimde ayrıştırma potansiyelini ortaya koymaktadır..
Torba kanun içindeki "hal yasası" gibi "ruh sağlığı yasası " çıkarmak çare olmayıp, "husumet" halet-i ruhiyesinden vazgeçmek gerekmektedir....


Alp Hancı