"Diplomatik nezaket" ve" Diplomatik lisan, uluslararası ilişkilerde, tarihsel süreç içinde oluşmuş, süzülmüş ince ayarlar sonunda farklılığa ve letafete ulaşmış bir uslüp bütünlüğü olarak kabul edilir,,
içinde nezaket vardır, humor vardır, dozunda hiciv vardır....
Son zamanlarda, her şeyin irtifa kaybettiği bir dünya manzarasında, bu "edep" durumundan da giderek uzaklaşıldığına ve sokak ağzının diplomasiye hakim olduğuna dair örnekler çoğalıyor...
Tweet, ile kitlelere mesaj vermek de, bu çöküşün bir başka yansıması, dünyanın ve ülkelerinin kaderlerini etkileme gücüne sahip siyasiler "ergen muhabbeti" ağzı ile sınırlı sayıda karakter kullanarak meramlarını anlatmaya çalışıyorlar..
Abd Başkanı, son paylaşımı ile, cepheden taarruz tehdidinde bulundu ve adeta "yıktı perdeyi eyledi viran"...
"Bir dargın bir barışık" hallerde, "ilişki patalojisi" tehlikesi altında olduğumuz, stratejik ortağın muhtelif temsilcilerinin "densiz" beyanlarına muhatap olmaktan bizar vaziyette bir diplomasi trafiği yaşanıyor..
Sözcüler, güvenlik danışmanları, özel temsilciler, dış işleri bakanları ," hafta sekiz gün ondokuz" bir araya geliyorlar , verdikleri fotoğraflarda" kimin eli cepte, kimin elinde hangi renk dosyalar var"'a kadar yorumlar yapılıyor, büyülü manalar çıkarılıyor, başkan seviyesinde telefonun iki ucunda derin değerlendirmeler yapılıyor,,, fakat bir arpa boyu yol alındığına dair ,işaret yok..
Sonuç olarak; geldiğimiz noktada, Abd himayesinde düzenli ordu halinde teçhiz edilen eşkiya'nın geleceği, stratejik ortağımızı, Türkiye ile ilgili ilişkilerinin geleceğinden daha çok ilgilendiriyor ve kaygılandırıyor..
Bunu her fırsatta ve her seviyede ortaya pervasızca koyuyor..
Silahlı kuvvetler Afrin, Fırat Kalkanı ve bağlantılı operasyonlar ile , BM'de egemen bir devlet olarak temsil edilen bir ülke topraklarında fiili durumda bulununurken, Fırat'ın doğusu için aynı koşullarda pozisyon almak için alarm durumunda....
Uluslararas Hukuk bakımından( Ankara Anlaşması m.9 lozan Anlaşması m.3 )Türk toprağı kabul edilen süleyman Şah Türbesi , güvenlik kaygısı ile ülke sınırlarına çekildi,.,
ama, Abd , koalisyon güçleri,v.d' leri Suriye topraklarında cirit atıyor, hepsi, Türkiyenin düşmanı terör örgütünün hamisi..
biz de , "dokunursanız mahvederiz tehditi altındayız..
Bu nasıl bir uluslararası ilişkiler yönetimidir, Kemal Tahir'in deyişi ile , "bunlar nasıl bir akıllardır"..!!












Burhan Germirli