Yeni meclis başkanı, Fetö ile ilgili 17-25 Aralık sürecinde "övücü" kelamlar etmiş.. çoğul ifade kullanarak, ,kasetlerini dinleyerek, yazılarını okuyarak "kendisinden feyz alanlar..!!" arasında olduğu açıklamasında bulunmuş, , ..
iktidar odaklarında da aynı feyz'den müstefid olanların çoğunlukta olduğu biliniyor,...
En iyimser tahlille, bu arkadaşların, fetö denilen muhteremin
, yaşlı gözler ile yaptığı vaazlardan etkillendikleri ve arkasına pek dikkat etmedikleri için, 15 Temmuzda fenersiz yakalandıkları söylenebilir....
Bu tanıyamama zaafiyeti, , yüksek karar mevkiinde bulunanları ne kadar iltizam eder ne kadar ibra eder bilinmez....
Ancak, son günlerde , hala ,çok sayıda muvazzaf askerlerin derdest edildikleri gerçeği karşısında ," sorumluluk meselesinin" ortada olduğunu söylemek mümkün..
Sadece , "aldatıldık" sözcüğü ile yapılacak pişmanlık beyanlarının ötesinde ciddi bir durum ile karşı karşıyayız, ..
Bu sorumluluk sadece siyasiler için değil, liberalinden solcusuna kadar cemaat sofralarında taam etmiş herkes için geçerli..
Hal böyle olmasına rağmen, devlet düşmanı bir riyakarın, iyi niyetle de olsa etkisinde kalmış siyasilerin , daha da yüksek makamlara intikalleri söz konusu..
TBMM Başkanlığı gibi devlet protokolünde en üst sıralarda olan bir yere , hoca efendi dedikleri meczubun fikriyatı ile ünsiyet tesis etmiş ve bu müktesebatlarını iftihar vesilesi gibi açıklamış bir kişinin seçilmesi, tedirgin edici bir durum.. , ..
Bir tarafta , terör örgütü kabul edilen bu güruh ile uzak yakın her türlü temas , sorgulanıp yargılanıyor, diğer taraftan , propagandasını yapmış siyasiler kariyer yükseltiyorlar..
Fetö meselesi, bu ülkenin tartışmasız beka meselesi ama, cumhur ittifakının ne kadar meselesi anlaşılamıyor..!!


Bahar Soylu