Anayasa Mahkemesi, "fişleme bilgisi " olarak, idari tasarrufa dayanak yapılan bir belge ile ilgili olarak hukuk kalitesi bakımından olağanüstü nitelikte bir karar verdi..
Kararına gerekçe olarak, -fişleme niteliğindeki belgenin, elde ediliş tarzının ,özel hayata saygı hakkını ihlali ettiğini- ' gösterdi..
Yüksek Mahkeme kararını, resmi sitesinde , "kanunen verilmemesi gereken kişisel verinin idari makamlara Açıklanması" nı "Özel Hayata Saygı Hakkının İhlali "olarak duyurdu..
Yeterli açıklık taşımayan kanun hükümlerin, kişisel bilgilerin idari makamlarca paylaşılmasına hukukilik kazandıramayacağı ve bu nitelikte bilginin hükme esas olamayacağı içtihadında bulundu..
Adalet Bakanlığı sınavında başarılı olup infaz ve koruma memurluğuna atanmasını bekleyen vatandaşın, güvenlik soruşturması sürecinde yapılan "arşiv araştırması"'nda; 18 yaşın altında iken aldığı hapis cezasının ertelendiği bilgisine ulaşılmış...
Bu durum üzerine, soruşturmayı yapan komisyon, vatandaşın, devlet memurluğuna atanacaklarda aranan şartları taşımadığı ve istihdamının uygun olmayacağı yönünde görüş bildirmiş..
Bu soruşturma sonucunda, hakkının zayi olduğunu düşünen vatandaş, İdare Mahkemesine başvurmuş , fakat idari yargı sürecinde hakkındaki kararın iptalini sağlayamamış ve son çare ve bireysel başvuru olarak Anayasa mahkemesine başvurmuş..
Vatandaş, başvurusunda, İdarenin, kişisel verilerine kanuna aykırı olarak ulaştığı ve "özel hayata saygı" hakkının ihlal edildiği iddiasında bumunmuş..
AYM başvuruyu incelerken, Anayasa m.20 ile güvence altına alınan "özel hayata saygı hakkı" kapsamında korunan hukuki menfaatlerden birinin de, "bireyin mahremiyeti hakkı" olduğuna vurgu yapmış.. devamla;
güvenlik soruşturmasının gereğine işaret etmiş, fakat, bu soruşturmanın, bireyin mahremiyet hakkını ihlal edemeyeceğini, arşiv araştırmasının dayanağı yapılan 4045 sayılı kanunun, bireyin arşiv bilgilerinin nerelerden elde edileceği ve ne surette ve ne kadar süre ile saklanacağı gibi konularda yeterli açıklıkta düzenlemeler ihtiva etmediği tespitinde bulunmuş..
Temel hak ve özgürlükleri sınırlandırmanın ancak kanunla mümkün olabildiği ve ilgili kanun da bu konuda yeterli açıklık taşımadığı için, idari tasarrufun kanuni dayanaktan yoksun olduğu ve kişisel verilerinin idari makamlara açıklanmasının bireyin temel hakkı olan özel hayata saygı hakkını ihlal ettiğini ve tasarrufun bu nedenle iptalı gerektiği sonucuna varmış..
Anayasa Mahkemesinin hak temelli bu değerlendirmesi, ,( -yeterli açıklık taşımayan kanun ve yönetmelik maddelerinin- idari işleme hukukilik kazandıramayacağı) -, ..
Temel haklar konusunda yol gösterici ve evrensel nitelikte örnek bir karar mahiyetindedir..

Numan Karakaş