YSK Anayasa Referandumu oylamasından bu yana kendine özel bir yorum metodu geliştirdi.. Açık kanun maddelerini fütursuzca , madde gerekçelerinden bağımsız ve lafzi manalarına zıt, günlük politik konjonktüre göre yorumluyor veya en azından , bu izlenimi veren bir tavır içinde.
Hukuk idesi, "kurallara" itaat üzerine kuruludur..Keyfilik ve Hukuk aynı iklimde/vasatta yan yana gelemez..
Kadim hukuktan bu yana, İhmal edilemeyecek düsturdur, "hakkında nas olan ahvalde içtihada mesağ yoktur", meali; kural açıksa , uygulayıcısının takdir hakkı söz konusu değildir....
YSK, Referandum oylamasında , mühürsüz seçim materyalini , seçimin bitmesine az bir süre kalmışken geçerli sayacağını ilan ederek, "Referandum sonuçlarına -kanuna açık bir aykırılık ile- müdahalede bulundu..
Son seçimde de, seçimlerin temel hükümleri hakkındaki kanuna açık bir biçimde aykırı olarak, oyların yeniden sayılmasına dair verilen karar ile ilgili , İl Seçim Kurulunun tedbir kararını, oylar sayılmaya başlandığı gerekçesi ile kaldırdı..
Bu yorum tarzı, referandum sürecinde kullandığı, kanuna açık aykırı olup "oy hakkı" ile ilişkilendirdiği farazi gerekçe ile benzerlik arzediyor..
Dün , oy hakkı (seçme, seçilme hakkı) 'ndan bahisle kanunun açık hükmünü göz ardı ederken, bugün, oylar sayılmaya başlanmış, durdurmadık, gerekçesi ile, başlamış olan kanunsuzluğun devamına yönelik hüküm tesis etmekte beis görmüyor..
Kanun maddeleri ile ilgili yaptığı yorumlar, ne lafzi( deyimsel) ne amaçsal, ne tarihi yorum yöntemlerine uyuyuyor..
Amaçsal yorum yöntemini kullanıyorsa, önemli bir hukuksuzluk içinde hüküm tesis ediyor.., kanun metnine bağlı kalmadan amaçsal yorum mümkün değil, ama buna rağmen yaptığı yorum ancak serbest yorum olarak kabul edilebilir ki, Türk hukukunda serbest yorum yöntemi bulunmamaktadır..
Bu nedenle, YSK, ne yazıktır ki, seçim kanununu , açıkça "kanuna aykırı "bir biçimde yorumlama tutumunu sürdürmektedir....
Goethe ünlü trajedisinde, Faust ve Mefisto'yu tarihi bir diyalog içine sokar,..;
Mefisto'nun, bulundukları odanın kapısından çıkmasına bir engel çıkınca, Faust, Mefistoya kapıdan veya bacadan çıkabileceğini söyler..
Mefistonun cevabı "kuralların hakimiyeti" bakımından, bütün zamanları kapsar mahiyettedir..
" biz şeytan ve hayaletlerin de bir kuralı var; ancak girdiğimiz yerden çıkabiliriz. Girmede serbestiz, ama çıkmada değil"...!!
bu cevaba karşılık, Faust, " öyle ise, sizinle bir anlaşma yapabiliriz" der..
Kuralın üstünlüğü bu kadar önemlidir.. Kurallar geçerli değilse, gücün hakimiyeti devreye girer..
Sonuç olarak, yasa maddelerine, "don lastiği "muamelesi yapmanın kimseye bir yararı yoktur..

Abdullah Serin