Seçimler tarihimizde , ilginç özellikleri ile hatırlanan seçimler var..
Osmanlı'nın son dönemlerinde , ittihatçıların iktidarına su taşıyan "sopalı seçimler" , neticesine zorla müdahale edilen seçimler olarak,
1946 seçimleri de, "açık oy, gizli tasnif" garabeti ile hatırlanır..
2019 Mahalli Seçimleri de, YSK'nun , "envai çeşitte" standartlardaki kararları ile hatırlanacak..
Seçim kanunu , seçim oylamalarındaki itiraz konularını kısa sürelerle kayıtlı tutmuş olup sandığa yansımış seçmen iradesinin hükmünü , olabildiğince çabuk tecelli etmesini öngörüyor...
Ama, bu seçimlerde, öylesine gayr-ı ciddi itiraz konuları gündeme getiriliyor ki, ciddi olarak üzerinde düşünülmesi bile hukuk rasyonalitesi bakımından "zul" mertebesinde..
En son örneklerden biri olarak, 29.000 oy farkı ile sonuçlanmış bir seçim çevresinde, yeniden bütün oyların sayımı kararı alınabildi..
Yüksek Seçim Kurulunun bu yöndeki kararı , seçim sandıklarında görev yapanlar bakımından , ağır ve aleni bir "iftira" suçlaması mahiyetinde..
Bu kararın ceza hukuku bakımından başka bir tercümesi söz konusu olamaz,,
Bu ülkedenin en büyük şehrinin en önemli ilçelerinden birinde, seçimlere nezaret eden sandık görevlilerinin, ağır bir hile fiilinin( resmi evrakta sahtekarlık dahil) ortaklaşa faili olduklarının "zımni" ithamı söz konusu..
YSK , bünyesinde , hüküm veren yargıçlar, adil kararlar veriyorlar, adaletlerinden şüphe edilmemek gerekir, ama, aynı "masuniyet karinesi" oyları yeniden sayılan ,,,sandık görevlileri bakımından da geçerli..
Aradaki bu kadar büyük sayısal farkı tutanaklara geçirmiş altına imzalarını atmış/haysiyetlerin koymuş kişiler hakkında , "yanlış saydınız veya hile yaptınız "manasına gelecek bir kararı vermek için , sadece hukuki değil öncelikle de vicdani gerekçeler gerekiyor... burada vicdan, seçme hakkını kullanan kişilerin siyasi tercihlerini ifsad etmeme sorumluluğuna da tekabül ediyor..
Hele hele, daha İstanbul için Olağanüstü İtiraz şartları oluşmamışken( mazbata düzenlenmeden olağanüstü itiraz süreci başlamaz) ve bu yönde sadece niyet beyanları söz konusu iken, muhayyel bir itiraz üzerinden, olağanüstü itiraz süreci başlamış olan Büyükçekmece seçimleri hakkındaki kararı ertelemenin ve İstanbulun olası itirazı ile birlikte görüşme kararı almanın dünya hukuk literatüründe bir örneği yok, gelecekte de olma ihtimali yok..
Bu arada , 29000 farka rağmen yeniden yapılan sayımın, bu günden itibaren yaklaşık 10 gün sürmesi öngörülüyor..
Seçimler yapılalı, 12 gün oldu, sonuçlanması, muhtemelen 30 günü geçecek, Hindistan'da da seçimler yapılıyor, yaklaşık dokuzyüzmilyon seçmen oy kullanacak, 59 günde tamamlanması öngörülüyor..
İronisinde, "acele etmeden çabuk ol" diye bir deyim var,.. arkadaşlar , " aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın" olarak okuyorlar..

Nedim Kalaycı