Yazmayayım diyorum ama bunca rezillikte yazmasam uyuyamam beni affedin. Dün akşam yeni bir tetikçi çıktı ortaya sanki. Yandaş ve yarı yandaş TV ler bunu işlediler.
Haber Türk TV de “Abdullah Öcalan benim kanaatimce bir Kürt isyanı lideridir ve aynı zamanda yerli ve milli bir şahsiyettir. ” Diyen yeni tetikçi Doç. Dr. Ali Kemal Özcan 1959 yılında Dersim'in (Tunceli) Kardere köyünde doğmuş………………………………………………
Özcan 16 Nisan referandumunda da 'evet' denmesi gerektiğini savunmuştu.” Bu tanıtım yine yandaş bir gazete olan Sabah tan. Referandumda “EVET” propagandası yaptığına göre ne olduğu belli. Ancak Sayın Ahmet Hakan’ın tarzı gibi ben de Ali Kemal bey kardeşimize! sormak isterim “Ne ayaksın sen?”, “Kimin adamısın”, “Apo ile nasıl görüştün?”. Bu işlere karışmak için kim/kimlerden emir aldın? Şeklinde bir sürü soru sorulur ama gerek yok her şey ortada, tezgâh. Yahu Sayın İmamoğlu’na “PKK şunu diyor, HDP şunu diyor, Fetö şöyle diyor, hepsi seni destekliyor falan derken meğerse Apo ile işi pişirmişler ve servisini de tetikçi Ali Kemal’e yaptırıyorlar. Kim bu adam veya hangi sıfatla İmralı’ya gidip kuryelik yapıyor. Kesinleşmiş, ağırlaştırılmış müebbet mahkumu hükümlülerin görüşeceği kişiler kanunda belirli (1. Derece yakınları ve avukatlar). Bu kişiyi tam da seçim arifesinde kim görevlendirdi? Sonunda Kürtleri de ne söylenirse nasılsa yerler konumuna getirdiler, öyle sanıyorlar. Ama yanılıyorlar. Tetikçi Ali Kemal bu işi yaparken Haber Türk sunucusu canlı yayında bir tuhaf oldu,” bi saniye , bi saniye “falan dedi ama iş toparlanmadı. Bi saniye diyeceği yerde “ van münüt”(one minute) deseydi kahraman bile olabilirdi vallahi. Neden şaşırdı anlamadım halbuki bu işlere alışık olmalıydı, tetikçi ondan isteneni söylerken biraz da reklam yapacaktı elbet, üzerine tez yaptığı adamı yıkama, yağlama, fırsatını iktidar eliyle sunan kim? şiz değil mi siniz? Adam söyleyeceğini söyledi yani Sayın Cumhurbaşkanının tabiriyle “Atı alan Üsküdar’ı geçti. A.A da sağlam devlet kurumu yani, kimsenin başaramadığı rezilliği 31 marttan sonra yine yapmış. Bir zamanların “Pravda”sı gibi maşallah. Aponun mektubunun resimlerinin yayımlanması da neyin nesi? A.A kısaltmasındaki “A” Aponun “A” sı değil sen ANADOLU AJANSI sın unutma. Bu habercilik değil senin yaptığın, propaganda bu. Kendine gel ey A.A.
Rezillik diz boyu hangisini saysak utanılacak durumlar. Adamcağız, Sayın Bahçeli, mehterle mitil attı sonra İzmir marşıyla yatağı yorganı toparladı gitti, ses yok. Galiba ona “git sen burada olma , yeni tetikçi ortaya süreceğiz” falan dendi herhalde.
Ancak, heyhat, bir anda Sayın Bahçeli den ses geldi. Sayın Bahçeli kendisini kurtarmak ve koalisyon ortağına tam destek vererek işler sarpa sardıktan sonra “sende hiç destek olmadın.” denmesin diye, Apo nun mektubuna hani o asmak istediği ve meydanlara yağlı urgan attığı adamın mektubuna sarıldı. Ne hoş değil mi?
Seçimden sonra Türkiye tuhaf şeylere gebe gibi. Ordu valisi üzerinden iş çevirmeler, seçimde alınacak sonuca göre Ali Kemal adlı Doçenti toparlamalar (Çünkü Apoyla temas kurup da içerde olmayan yok gibi) ve diğer oyunlar hepsi yapılacak. Çünkü, Allah muhafaza seçim sonuçları bu kadar dalavere, kumpas, yalan, dolana rağmen Reis için kötü olursa 2023 falan hayal olur. Seçimde yedikleri bu seçim haltlarını falan seçimden sonra toparlamaya çalışacaklar. Ancak, Bu Bahçeli var ya Bahçeli Kürdistan, Apo desteği falan derken gözü döner de bir çevirirse, görürüm sizi o zaman, benden söylemesi. Hepinizi bir hizaya çeker ne olduğunuzu falan anlayamazsınız. Evine mitil atsanız kurtarmaz. Sayın Bahçeli “sonuç ne olursa olsun Cumhur İttifakı devam edecek” mealinde bir açıklama yaptı. Önceki koalisyonlardaki güvenilir duruşu ve şimdiki koalisyon ortakları için önceden söylemiş oldukları, şimdi ki bu sözünün teminatıdır. Durun bakalım yarın ve Pazar nelere gebe, hadi yeni rezilliklere.


ERCAN ERDEM