Değerli okurlar ;
FOX TV de de yayınlanan sabah programı çalar saate, İsmail Küçükkaya ya, geçtiğimiz 9 Nisan 2020 sabahı, eski ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı, Sayın Ali Babacan konuk oldu. Sayın Ali Babacan'ın, artık yeni bir misyonu da var. Bir siyasi partinin, yol arkadaşları ile beraber kurduğu, DEVA (Demokrasi ve Atılım Partisi ) nin, Genel Başkanı . Yani artık bir Genel Başkan ve Türk Siyasetinde muhalif bir siyasi figür .
Muhalif olarak sadece ekonomik görüşleri ile sınırlı kalmayıp , bu açıklamalarının yanında, Türkiye de demokrasi ve demokratikleşme ile ilgili de, ciddi eleştiri, öneri ve açıklamalarda bulundu. Görüşlerini belirtti . Ali bey mühendis, ekonomist ve siyasetçi . AK parti kurucularındandır . 22. 23. 24. 26. dönem AKP Ankara Milletvekilidir. 58. ve 59. Dönemlerde ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı (2002/2007) (2009/2011) , Dış işleri Bakanlığı (2007/ 2009) , Başbakan yardımcılığı (2009/2015) yapmıştır. Devlet yönetiminde, ekonomi yönetiminde, dış ilişkilerde, oldukça deneyimli bir isim . Dönelim fox daki sabah programına ve Sayın Babacanın açıklamalarına , Sayın Babacan diyor ki , ’’ 2002 de biz iktidara geldiğimizde ekonomi bugünkü durumundan daha kötüydü ’’ diyor . kamu borcunun milli gelire oranının 2002 de % 70 olduğunu söylüyor . ‘’Biz bu durumu nasıl düzelttiysek bugün de düzeltebilecek bilgi ve tecrübeye sahibiz .’’ diyor. ‘’Uluslararası finans kuruluşları ile temas halindeyiz . Hükümette görev almadığım süre içerisinde Dünyadaki saygın finans kurumlarında toplantılara katıldım ve temaslar kurdum’’ diyor. Bugünkü ekonomik politikaları, dolayısıyla hükümeti eleştiriyor . Merkez Bankasının rezervlerinin bu krizde çok düşük olarak yakalanıldığına dikkat çekiyor . Ekonomik krizlerin çözülmesindeki en önemli öğenin güven olduğunu vurguluyor . ilgili kurumlara ve yöneticilere güven diye de altını çiziyor . Döviz ve Türk lirasına olan ihtiyacı belirtiyor . Merkez bankasının para basmasının ve yurt dışından bulunması gereken döviz ihtiyacının getirilerine ve götüreceklerine dikkat çekiyor . Dövizin yükselmesi, enflasyonun artması, kontrolden çıkması gibi konulara değiniyor . Dünya da merkez bankalarının, bu dönemde, harıl harıl Dolar ve Euro basarken, Türkiye'nin bunun dışında kaldığına dikkat çekiyor . ‘’Dünya genelinde ekonomik krizlerde otoriter rejimlerin güç egzersiz i yaptığını görürüz ‘’ cümlesini sarf ediyor . ‘’Otoriter rejimler yasakları ve engellemeleri sever ‘’diyor . ‘’Türkiye'nin Demokratik değerlerine sahip çıkması lazım. Temel hak ve özgürlükleri, sonuna kadar, savunmak lazım. Türkiye’ nin ekonomisini dışa açık tutarak bu krizi atlatmak lazım .’’ diyor . Anladığım kadarı ile Sayın Babacan, ekonomi yönetiminin dışında demokratikleşme ve diğer alanlarda da, muhalefet etmeye ve yeni çözüm önerileri sunmaya devam edecek. Yalnız Sayın Babacana gazete yazarlarından, siyasetçilerden, aydınlardan ve toplumun diğer kesimlerinden gelen yoğun eleştirilerde var . bu eleştirileri de objektif olarak belirtmek zorundayım . Bir çok siyasetçi ve aydın, bunca yıl nerede olduğunu soruyorlar? AKP nin de kuruluş döneminde 3 Y parolası ile yola çıktığını, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar diye siyasi hayata başlayarak, halkın büyük bir kısmının, teveccühünü aldığını, fakat daha sonra bunların hepsinin unutulduğuna, dikkat çekiyorlar . Hürriyet Gazetesi yazarları Ahmet Hakan ve Abdülkadir Selvi köşelerinde, Sayın Babacanı topa tuttular . Ahmet hakan : ’’ Sayemde Ali Babacan bir anda zuhur ediverdi’’ diye yazdı. Abdülkadir Selvi : Ali Babacanın söylemleri hızla marjinal sol partilerin dillerine dönüyor, diye yazdı.
Tüm bu eleştiriler olsa da, Türkiye de yeni siyasi hareketlere, yeni liderlere, genç liderlere ihtiyaç var . Ali bey 53 yaşında. Siyasi parti liderliği için, tecrübe kazanmış olmak da göz önünde bulundurulduğunda, genç bir yaş . Türk Siyasetine daha vereceği çok hizmetler var. Bana göre , iktidar ve muhalefet olarak olması birinci derecede önemli değil . Sayın Babacana ve DEVA Partisine, Türk Siyasi hayatına hoş geldiniz diyor, ve başarılar diliyorum .
Saygılarımla.


Emre Gülener