Hürriyet'in bugünkü internet sayfasında;
CHP İlçe Başkanının, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanının evinin fotoğraflarını çekerken, koruma polislerince yakalandığı iddiası, objektif habercilikten uzak, tam da parti bülteni üslubuyla haberleştirilmiş.
Birkaç gün önce, iletişim başkanının evinin yanındaki vakıf arazisini karşılıksız kullandığı ortaya çıkınca, alelacele bir kiralama yapıldığı haberi yayınlanmış ve korana/salgın telaşına rağmen, iki arada bir derede, vakıf arazisinden nemalanma teşebbüsü fırsatçılık olarak eleştirilmişti.
CHP İlçe Başkanı'nın, söz konusu iddialar ile ilgili -haricen- araştırma yaparken, fotoğraf çekmesi , özel hayatın gizliliği ve iletişim başkanının ve ailesinin güvenliğini ne kadar etkiler belirsiz, muhit, eski İstanbul'un geleneksel yapılarının ağırlıkta olduğu bir yerleşim bölgesi, dikkat çeken bir sürü ev var, sırf bir külliye bürokratı ikamet ediyor diye haricen fotoğraf çekmek de yasak kapsamında değil.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü de; evin fotoğrafının dışarıdan çekimini, " aile mahremiyetini hiçe sayan, , devlet görevlisini ve ailesini açıkça hedef gösteren, suç teşkil eden bir vicdansızlık ve ahlaksızlık " olarak niteleyen bir tweet atmış..
Olay ile ilgili emniyet mensuplarının tutanağında, sokaktan "ikamete yönelik fotoğraflama "yapıldığı kayda alınmış.
Bu tutanağa göre, sokaktan , ikamete yönelik bir fotoğraf çekimi , - ikamette olan şahıs, daimi koruma altında olduğu için-, neredeyse vatana ihanet suçu gibi tanımlanıyor .
Söz konusu olay sonrası, Savcılık tarafından da soruşturma başlatıldığı açıklandı..
Sayın Savcının, sokakta fotoğraf çeken bir kişi hakkında nasıl bir soruşturma yapacağı bilinmez ama, evrensel ceza prensibi ve Ceza Kanununa göre, "kanunsuz suç olmaz" ..
Hürriyet olayı, siyasi yorum içeren ifadeler ile haberleştirmiş, yüksek bürokratın, vakıflar ile kullanım/kiralama ilişkisini, "asılsız iddialar" olarak naklediyor.
Ayrıca, iktidara yakın yeni amiral (gemi)/gazetesinin, "son dakika, Chp'den yeni provokasyon " tweet'ini kullanmak, Hürriyet'in özellikle sahip değiştirdikten sonra hızla geldiği habercilik anlayışını da layık-ı veçhile anlatıyor.
Hal böyleyken, ;
İktidarın yeni kalemşörü Ahmet Hakan'ın aynı zamanlı, " Hürriyet'in sektördeki gücü arttıkça saldırılar da artıyor " başlıklı , hafif tertip paranoya kokan yazısını görünce, insan neresi ile tebessüm edeceği konusunda tereddüte düşüyor..

Faruk Danacı