booked.net
 
 

 

Damat

 Lutilik. Eşcinsellik.. Fetoculuk...!!! - 28/04/2020





Hasan Gökalp
E-Posta
Diyanet İşleri Başkanı, Türkiye'nin bunca sorunu arasında, Ramazanın ilk cuma hutbesinde, evlilik dışı ilişkileri, lutiliği , eşcinselliği öne çıkarmış.....
Ankara Barosu, -Başkanın dinen itham ettiği kişilerin, hedefe konulmasını eleştirmiş-, -halkı kin ve düşmanlığa tahrik sonucu doğurabileceği -tehlikesine işaret etmiş.
Bu tip söylemlerin , kadın düşmanlığının manevi zeminini hazırladığı ve de- bir adım sonrasında kadınlara "cadı" muamelesi yapılmasının- kimseyi şaşırtmayacağı iddiasında bulunmuş.
Diyanet İşleri Başkanlığı,, Ankara Barosu yöneticileri hakkında suç duyurusunda ,, "İslam dinine, İslam dinine inanan Müslümanlara saldırı şikayetinde" bulunmuş.
Parti sözcüsü, halkın değerleri popülizmi üzerinden işi faşistlik ithamına kadar götürüyor.
Cumhurbaşkanı da, Diyanet İşleri Başkanının İslam'ı temsil ettiğini ve ona vaki bu tarz söylemlerin devlete karşı suç teşkil ettiği iddiasında....
Baro, İslam ve halkın değerlerine karşı bir tavırlarının söz konusu olamayacağını, açıklaması yapmak ihtiyacı hissetmiş.
Sonunda, Savcılık Ankara Barosu hakkında re'sen soruşturma başlatmış.
İtham konusu; ceza Kanunu m. 216/3. kapsamında, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama....
Savcılık makamı, aynı maddenin bir önceki (216/2) fıkrasını gözden kaçırmış gibi.
Bu fıkra hükmüne göre, halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi cezalandırılır.
Diyanet İşleri Başkanı , dini mülahazalar ile de olsa, "cinsiyet özellikleri" üzerinden , halkın bir kesimini ayrımcı bir değerlendirmeye tabi tutmaktadır.
Ayrıca, Savcılığın soruşturmasına dayanak yaptığı fıkra -itham konusu söylemi/eylemi , " kamu barışını bozmaya elverişli olma" şartına bağlamakta olup, bu yolda, ortaya çıkmış bir emare de bulunmamaktadır..
Türkiye'nin sorunları arasında, lutilik , eşcinsellik, zina toplumsal tehlike teşkil edebilecek önceliğe sahip bulunmamaktadır..
Halkın dini değerleri, kutsalları, herkesin koruması ve kefaleti altındadır, millet bu olgunluk seviyesindedir, kimsenin durumdan abartılı vazifeler çıkarmasına gerek olmayıp,-tam tersi- olmayan sorunları köpürtmek , kamusal barışa zarar verebilir.
Diyanet, İslam'ın temsilcisi değil ,sahih uygulanmasına nezaret etmekle, yol göstermekle görevli bir kamu kurumudur, Başkan da fetva amiri olmayıp, sadece kanun ile tanımlanan görevi eda etmekle yükümlüdür. halkın bir kesimini dışlayacak söylemler içinde bulunamaz.
Diyanet ile ilgili her eleştiri dini değerleri aşağılama sayılamaz ve devlete karşı bir suç teşkil etmez, Devlet ile ilgili olarak suç teşkil eden eylemler kanunda açıkça tadat edilmiş ve tanımlanmıştır, kanunsuz suç olmaz..
Hele hele, dozu kaçmış bir eleştiri ifadesini faşistlikle itham etmek, sahiplerince, toplum üzerinde "tehdit yollu" baskı uygulamasına teşebbüs- demektir ki, Türkiye gibi demokrasisini her türlü darbeden korumuş toplumlarda bu yolla netice almak mümkün değildir, ters teper..
Diyanet İşleri Başkanı, göreve atandığı zaman, geçmişinde bir dönem yolunun fetö terör örgütü ile kesiştiği iddiaları, muhafazakar camianın hassas kalemleri tarafından bahis konusu edilmiş olup, arşivlerin tanıklığı sürüyor.
Seçilmiş hükümete isyan eden, kendi halkına kurşun sıkan, temsilcilerinin üzerine bombalar yağdıran çeteler mi, başkanın dışladığı, kendi halindeki insanlar mı , kamu barışı bakımından daha tehlikeli olduğu hususu sayın savcının takdirinde.
Baro'nun eleştirilerini bu bakımdan da değerlendirmek gerekiyor..


Hasan Gökalp


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;




AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.