Ayasofya'yı temaşa etmek..!! - 24/07/2020 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Temaşa eski lisanda bakmak , seyretmek anlamında kullanılıyor.. Namazın edasında olması gereken tevazu nazara alınınca, Ayasofya'yı bugünkü cuma namazında temaşa etmek, hayli masraflı ,uhreviden ziyade dünyevi ölçülere yaslanmış bir ihtişama tanıklık etmek, gibi ..
Başka bir inancın müntesipleri için tasarlanmış fiziki şartların ve Muhammedi İslam'ın ölçülerine uygunluğu tartışmalı bir mekan atmosferinin yüreklerdeki imanı ne kadar etkilemiştir olduğu bilinmez ve önemi de yoktur, sonuçta her yer cenabı Allah'ın evidir.. Tapusunda cami yazan bir yerde ," fütuhat" edaları ile namaz kılmak ve kılıç elde hutbe okumak, topraklarımız üzerinde asırlardır bulunan bir mabet için, diğer binlerce mazbut cami yanında hangi uhrevi ve İslami bir takvaya delalet eder hususu da ulemanın işi.. Ulema denince de, İslam'ın çilekeş ulularına atıfta bulunmak gerekiyor.. Bugün, milyonluk arabalarda nerdeyse saltanat sürenlerin kastedilmediği meselesi gözden uzak tutulmamalı.. İktidar cenahının Ayasofya hassasiyeti anlaşılabilir, gençlik heyecanlarını kapsamış hafif nostaljik bir tutkunun bugün ete kemiğe bürünmesi olarak algılamalarında fazla yadırganacak bir yan yok, Taksim camisinin de aynı duygu dünyasının bir ürünü olduğu biliniyor, yapılmakta Levent cami, Çamlıca tepesini kuşatan cami, selatin camilerin günümüzdeki yansımaları gibi.. Göğsünü gere gere Ayasofya, "sadece Fatih'in vakfiyesinde değil,, cumhuriyetin tapu kayıtlarında da olduğu gibi", bundan böyle kısmen değil -bütünüyle cami olarak hizmet görecektir iradesini ortaya koymak varken, kerameti kendinden menkul bir derneği v.s tetikleyip, hukuken ucubeye tekabül eden bir yargı kararıyla, ibadete açmakta ,kusura bakılmasın ama , hafif bir muvazaa kokusu var, sanki olması gereken "iman cesareti" biraz gölgelenmiş gibi. Hele hele, egemenlik hakkına vurgu yapmak, imanla iktidarı karıştırmak gibi, muhalefet elemanları da aynı tuzağa düşüyorlar, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı da egemenlik hakkına yaslanmış. Yakın zaman önce, devlet aleyhinde faaliyetlerde bulunduğu sübuta ermiş Abd'li papazın, Abd'li başkan mukallidi muhteremin "ricası" ile salınması ve Alman ajansına mensup gazetecinin yine benzer suçlamalar ile yargılanırken, Alman Şansölyesinin ricası ile- Silivri'nin arka kapısından, havaalanında bekleyen uçağa teslimi ve kaçması, hafızalarda taze iken, hangi egemenlik hakkından söz ediliyor …!!! Gürcan Soylu |
|||||||||
|