Müstafi Maliye Bakanı, 27 Ekim 2020 tarihinde; "yeni ekonomik model ; üretim, yatırım, iş imkanları, rekabetçi kur ile ihracatı, Pandemi öncesi seviyeye getirerek, kendini gösterdi" beyanında bulunmuş, ve ajanslar, son dakika haberi olarak kamuoyuna duyurmuşlar...
Aynı bakan, 8 Kasım'da İnstagram hesabından yaptığı "istifa" açıklamasında "Allah sonumuzu hayretsin" duasında bulundu..!!
11 Kasım'da Cumhurbaşkanı gurup toplantısında -her sözünü alkışlayan partililere- ; yeni reformlardan bahsetti..
Hukuk Devleti ve yargı sisteminde iyileştirmeler, kamu yararına yönelik yönetim reformu, şeffaflık, kayıt dışılığı önleme gibi- ciddi bir devlette olması gereken- hedeflerini ortaya koydu.
Ekonomi ile ilgili de, enflasyon hedeflemesi, normalleşmiş para politikası araçları, güvenilir yatırım ortamı, kredibilite, ülke risk primini normal seviyelere getirme, istikrar ve büyüme konularını öne çıkardı....
Ancak, "faiz sebep, enflasyon netice" teoreminden vazgeçmemiş ve ekonomideki iyileştirmenin bu düstur içinde gerçekleşeceği iddiasını sürdürdü.
Bugün vazgeçildiği anlaşılan " ekonomik model" uygulamalarında; döviz rezervleri buhar oldu, ülke risk primi endişe verici seviyelere çıktı, faizler zıpladı, kurlar uçtu...
Bu sonuçlar ,sadece, amatör bir yönetimin, ekonomiyi yapa/ boza öğrenme çabalarına/icatlarına ve bunca zamana rağmen, kavrayamadığı bir duruma işaret etmiyor, ama orta halli normal politikalara dönmeyi , yeni proje gibi sunulmasındaki absürtlüğü de ortaya koyuyor..
Buna eskiler, "tevil yoluyla ikrar" derler, başarısızlığın ikrarı ve itirafı.
Her yönetimin başarılı olması beklenemez, siyasette de , yapamayan gider yapacak olan gelir..
Bugünkü durum öyle değil, kendi icadımız bir modeli uygulayacağız derken, Merkez Bankasını farelerin çiftetelli oynadığı boş bir ambara çevirdiğiniz zaman, bu kayıpların bir mali mesulünün de olması lazım.
15 Temmuz kalkışmasında , -devleti teslim alanların farkına varamayıp- milletin bombalanması sonrası, "af dilenip" yola devam edildi,.
Bu defa da, "model tutmadı" milyarlarca dolar kaybettik ama , "durmak yok yola devam" havasında kös vurmak , ne kadar hakkaniyete uygun..!!

Gürcan Soylu