Korona salgınında, sağlıkçılar "ölüm hattında" mücadele veriyorlar.
Sevdiklerinden en önemlisi çocuklarından ayrı, her gün olağanüstü şartlarda, aylardır, can kurtarıyorlar, can veriyorlar..
Arada, nereden cesaret aldığı bilinmeyen güruhlar tarafından darp ediliyorlar...
Özel Hastaneler, kendi imkanları dahilinde teşvik, takdir faslından ek ödemeler yapıyorlar.
Kamu Hastanelerine eklenen, şehir hastaneleri denen hormonlu yapılar bina kapasitesi, yatak sayısı gibi görüntüler ile övünüyorlar, ama sağlıkçılara, hak ettikleri teşvik ve takdir ortada yok..
Seçilmiş müteahhitlerinin kasalarına hazine garantisi hortumu, - nargile marpucu gibi- döşenmiş durumda, fırt fırt çekip dumanlarını milletin üstüne üflüyorlar..
Sağlıkçıların bugün bu millet için yaptıkları yanında, bu nargilecilerin yaptıklarının esamesi okunmaz,..
Tevfik Fikret, aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar, -ölçü dışında beslenenler için,- ünlü şiirinde, "yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca,........yiyin" diyor,..
Bizler de aynı temennilerdeyiz, yapacak bir şey yok, bu devran devam ettikçe, hortum marpuca bağlanmış durumda..
Ama sağlıkçılarımıza da bir el vermek gerekiyor...
Dünya durdukça durası Devletimiz, sağlıkçılarımızı da, diğerleri kadar olmasa da, gözetmek zorunda, ..
Hazine Müsteşarlığı, Borç Üstlenimi Hakkında Yönetmelik gereği ; sağlık bakanlığı ve milli eğitim bakanlığı tarafından gerçekleştirilen projelerde, dış kredilere Hazine Garantisi sağlıyor..
Yönetmelik kapsamında veya, 4749 Sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin düzenlenmesi Hakkındaki Kanunda bir ek madde ile, -salgın sürecinde- ilave garantili ödemeler sağlayarak, sağlıkçılara salgın sürecindeki fedakarlıklarının karşılığı borcunu ödese, moral olur, teşvik olur, en önemlisi hakkaniyete uygun olur..



Ceyda Kazancı