Deva Partisi I. Olağan Kongresinde Genel Başkan Ali Babacan konuşmasında; " Her birimiz o dönemde kendi hayatımızda çok acılar çektik... " dediği bölümde, kız kardeşinin OTDÜ 'den başındaki örtü yüzünden üç kez uzaklaştırma cezası aldığını anlatırken, gözleri dolmuş....
Babacan'ın , "acılar çektik " derken, kast ettiği, okuldan uzaklaştırma cezası almak....
Acıyı Bal Eyledik, şiirinde, şair Hasan Hüseyin Korkmazgil ; ekmeği bol eyledik, acıyı bal eyledik, sıratı yol eyledik, geldik bugüne .. der..
Şairin kast ettiği acılar ile Babacan'ın acılarının mukayesesi ne kadar mümkün bilinmez, acıları yarıştırmanın da yararı yok, ama , bu kadar acının olduğu yerlerde geçmişte kalmış acılardan mağduriyet devşirmek ne kadar doğru..!!
Ayrıca, bugünkü Türkiye'de; yolsuzluklara , yoksulluklara , yasaklara karşı yola çıkan bir siyasi hareketin, hala geçmişte kalması , uzun yıllar ortak sorumluluk aldığı bir parti içinden çıkarak "deva" olma iddiasında bulunmasının inandırıcılığını büsbütün havada bırakıyor..... !!
Babacan, uzun yıllar üst düzey sorumluluk almış olmasına rağmen, Devlet kavramının teorik ve pozitif manasını kavrayamamış....
Devlet yaşayan, canlı bir organizma değil, devleti yönetenler/muktedirler yetkiye bağlı sorumluluk alır ve devleti yönetirler..
Nasıl ki, Babacan'ın da göreve başladığı 2002 yılından itibaren Akp, devlet yönetiminde bulunuyor ve bütün icraatlar' da sorumluluk sahibi ise, ( Babacan da kendi döneminden siyaseten ortaklaşa sorumlu ) geçmişten de, o dönemin yöneticileri sorumlu..
Devleti yönetenler/ muktedirler, bu ülkede dönem dönem Devlet adına bir sürü yanlışlar yaptılar, bu ülkede , gencecik delikanlılar siyasi suçlamalar ile ipe çekildi, kalanlar geriye dönük mağduriyet şekvasında olmadılar , "gidenler" , titrek, solgun ampul ışıklarında, fecir vakitlerinde, son nefeslerinde yazdıkları mektuplar ile sevdiklerinden- yüz yüze alamadıkları helallikler istediler, ölüme yürüdüler..
Bugün, yıllardır "adeta" diri diri gömüldükleri tutuk evlerinden duyulmayan adalet çığlıkları atanlar var...
Halbuki şair, ; "gün gün ile barışmalı, , kardeş kardeş duruşmalı,, koklaşmalı söyleşmeli, korka korka yaşamak ne" , derken, kardeşlik dayanışmasından bahsediyor.
Babacan da geçmişte kalmış -baş örtüsü dediği türban üzerinden,- meydan okuyor...
Kimse şairin dediği gibi acılardan bal eylemek zorunda kalmasın , ama.. biraz da insaf.... ...


Derya Demirci