İktidarın büyük ortağı, son derece disiplinli bir parti, hiyerarşi konusunda, bırakın ellerine su dökmeyi, kimse yan bakamaz..
Atanan personel, bir vesile ile görevden alınınca, mutlaka atayan makama derin bağlılıklarını saygılı cümleler ile ifade ediyor ve kendisini görevden alma tasarrufunun ne kadar hakkaniyetli bir işlem olduğunu, mutlaka bir açıklama ile paylaşıyor..
Son örneği, yine- kısa bir süreliğine - "atanmış görünen", Naci Ağbal, apar topar görevden alınmasına karşı, "bugüne kadar uygun görerek atadığı tüm görevlerinden dolayı teşekkür ederim, bugün itibariyle görevden alınmam nedeniyle de şükranlarımı arz ediyorum " diyerek Cumhurbaşkanına arz-ı ubudiyette bulundu....Görevden alınmasını çok yerinde bir tasarruf olarak niteledi..
Küçük ortak da, son parti kongresinde, " daha kendisi açıklamamış olmasına rağmen-, cumhurbaşkanı adaylarının sayın Erdoğan olduğunu, "muhterem" sıfatı da ekleyerek açıkladı.
Bir zamanlar, akil baliğ olmayanlar söylese- ağza biber sürülecek, sıfatlar ile tanımladığı cumhurbaşkanını son zamanlarda yüksek değer ifade eden payeler ile anıyor..
Örnekleri çoğaltmak mümkün, hafıza-ı beşer nisyan ile malul, derler, ama arşivler unutmuyor..
Bazı istisnalar olmuyor değil, ama, sonunda uzlaşma sağlanıyor. Eski Maliye Bakanının da " muhteşem bir dönüş" yapacağı müjdeleniyor..
Sonuç olarak, iktidar kültüründe bir göreve atanırsanız, öpüp başınıza koyarak kabul edeceksiniz, elinizden geldiği kadar yararlı hizmetler vermeye çalışacaksınız, ama, zinhar, istifa edemezsiniz, ancak çok uygun olarak- görevden affedilirsiniz ve başka görevler için "alesta" hazır duruşa geçersiniz.
Genel Başkanın hem kendi partisinde hem de kamu yönetiminde kurmuş olduğu bu ahenkli ve katı hiyerarşiyi takdir etmemek mümkün değil..
Cumhuriyetin ilk dönemlerini "tek adam" idaresi olarak, zaman zaman da"iki ayyaş"tanımlaması ile hatırlatanların, yeni yönetim biçiminden çok memnun olmaları ve tam bir itaat ile, emir komuta zincir içinde olmaları, bir çelişki gibi gözükse de, "tek kişilik yürütme" rejiminin başka surette icra-i siyaset eylemesi mümkün değil..
Sonuçta, yeni ve ileri demokrasimizi bir cümle ile özetlemek gerekirse "sen bizim babamızsın, sen ne dersen o olur, hem de çok iyi olur" ..!!


Derya Demirci