AYM tarafından daha önce iptal edilmesine rağmen, "güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması .." ile ilgili kanun teklifi tekrar meclise getirildi, geneli üzerine görüşmeler tamamlandıktan sonra, maddelere geçmek için yapılan oylamada, teklif sahipleri, meclis kulislerinde eyleşirken, muhalefetin oyları ile reddedildi..
Bu durum iktidar ittifakını rahatsız etti, TBMM başkanı inisiyatif kullandı duruma el koydu, İçtüzüğe aykırı olarak TBMM Başkanlık divanını topladı ve divana, oylamanın tekrar yapılması için yeni bir "oylama yapılması" kararı aldırdı, Salı günü oylama yapılacak..
Süleyman Demirel merhum, "meşruiyet içinde çare tükenmez" derdi...
Önemli bir laftır, önemi , meşruiyete vurgusundan gelir, kurallı , kurumsal bir Demokrasi'ye atıfta bulunur....
Mevcut iktidarın , meşruiyet anlayışı "sayılara" dayanıyor..
Sandıktan, kendilerine çıkan oyları kutsuyor, milli irade üzerinden, milli egemenlik güzellemesi yapıyor, diğer oylara ise, "sandık demokrasisi nin" teferruatı olarak , küsurat muamelesi yapıyor..
Son örnekte, maddelere geçme reddedilince, tüzük gereği, bu dönem için "kadük" hale gelen teklifi ihya etmek için, TBMM Başkanı, yaptığı açıklamaya göre; meclis kameralarındaki görüntü ve seslerden ahkam çıkartmaya çalışıyor..
Tasarrufuna, İçtüzük m. 141 , kılıfını giydirmek için, sahibi belirsiz seslerin, " elektronik oylama" istediğine kadar sınırları zorluyor..
TBMM Başkanı, Anayasa uzmanı, akademik unvanların, yine bu çete tarafından, "sen, ben bizim oğlan" düzeninde dağıtıldığı- plastik bilimcilerden olmadığı biliniyor...
Ama son zamanlarda, kritik anayasal meselelere , Ayasofya Baş İmamı zaviyesinden baktığı izlenimi veriyor..
Bu teklif ile ilgili bu hassasiyet, "fetö iltisakı" konusunun ne kadar önemli olduğuna dair de ciddi bir karine oluşturuyor..
Darbe kalkışmasından bu yana, mevcut kanunlar ile bu şeytani kavmin iltisaklarını ortaya çıkaramamış olacaklar ki, hala, yeni bir kanun yoluyla neticeye varmaya çalışıyorlar..
20 yıldır salt çoğunluk ile iktidar saltanatı sürenlerin, devlet hücrelerinde metastaz yapmış bu iblisleri tasfiyeleri daha ne kadar zaman alacak bilinmez, ama, kendi iktidar dönemlerinde, "teşhis ve tedavide" yanıldıkları da ortada...
Sonuç olarak, muhalefet ile uzlaşarak, bu hayati nitelikte tehlikeli hastalığa birlikte "neşter atmakta" fayda var. Gereksiz, içtüzük tartışmaları ile, enerji israfının maliyeti hala yüksek gözüküyor..




İnci Görgülü