İçişleri Bakanı, yandaş medyadan sonra , mülayim/muhalif karışımı gazeteciler karşısına çıktı..
Yaklaşık 40 dakikalık solo bir girizgah ile karşısında konumlanmış "sorgucu" medya mensuplarını irmik helvası kıvamına getirdi ve geri kalan sürede de , ringde rakibinin karşısında- yumruk almadan- dans eden boksör gibi, "sordurmadığı" soruları da savuşturdu....
Bu karşısındaki gazeteci muhtelitinin zayıflığı mıydı yoksa , bakanın ustalığı mıydı , izleyicilerin takdirinde..
Moderatör konumundaki -zarif topuzlu- hanım, saçının kalıbı bozulmasın diye olsa gerek, Bakanın tek kişilik gösterisine müdahale etmedi..!!
Kanalın kadrolu elemanları, her zamanki "iktidar nezaketi" içindeydiler..
Gecenin sonunda , olan , kendilerinden çok şey beklenen "muhalif" medyacılara- oldu, her araya giriş teşebbüsleri, bakan tarafından , erteleme taktiği ile ileriki zamana aktarıldı, sonunda da , "zaman" tükendi.., !!
Güvenlikten sorumlu Bakan, koca TC'nin nerdeyse "narco" transfer istasyonu olduğu iddiaları bir eski Başbakanları ile irtibatlandırılarak ortaya dökülmüşken , aynı partili eski bir başka Başbakanlarının , kendilerini nasıl dinlettiğini anlattı..Gençlik yıllarındaki -siyasi- mağduriyetlerinden bahsetti, çok çile çeken bir nesil olduklarına vurgu yaptı, ( hangi nesil , hangi çileler, sanki Çanakkale'den, Yemen çöllerine, Galiçya'ya yaşanmış bir serüven var ..) asayiş mücadelelerine ve başarılarına vurgu yaptı ..
En turistik yerlerden birindeki "süper" Marina yönetiminin , mafya çökmesin" diye eski/yeni , siyasilerce/emniyetçilerce şekillendirildiği ikrarına ise; bana kalsa , "48 saatte görevi bırakırım", dedi.. devamla da, içerdeki "mafya" tehlikesine değinmeden, Libya üzerinden Karabağ'a kadar güç gösterisinden bahsetti.
Turizm bölgesinin göbeğindeki, Marinayı mafyadan koruyamayan bir devlet görüntüsünü, sınır ötesi harekatlar ile silmeye çalıştı..
Yargıdan şikayet etti, mafya dosyalarını cımbızla ayıkladıkları ithamında bulundu, kendi partisinden eski bakanları , 17/25 rezaletinde , para sayma makinaları üzerinden adeta harcadı..
Mafya liderinin yayınlarının yüksek izlenme oranları hatırlatılınca " çocuk pornosu" izleme oranlarının da çokluğuna değindi ve yüz kızartıcı ve uluslararası bir suç olan çocuk pornosu konusunda ,-istem dışı da olsa- toplumsal ahlak üzerine gölge düşürdü...
Kendi çaldı, kendi söyledi, sonuçta ortaya saçılanların üzerine "bir nevi"tüy dikti....
Muhalif gazeteciler, "soru süresi" alamamalarına rağmen, edep içinde yayının sonunu beklediler....
Sanki, bugüne kadar, türlü fedakarlıklara katlanarak inşa ettikleri kariyerlerini, "dekor konumu" ile iktifa ederek, hafif tertip zedelediler..




Sevim Serengil