Bahçeli, siyasal retoriğinde "hakaret" dozunu her gün biraz daha arttırıyor..
Kılıçdaroğlu'nun fezlekelerinin bir an önce genel kurula getirilmesi için TBMM başkanına çağrıda bulunuyor, dokunulmazlığının kaldırılması ve yargılanması gerektiğinden bahsediyor,, Meral Akşener'i istiskal ediyor, seçilmiş Hdp yöneticilerine , maraba muamelesi yapıyor, AYM' üyelerini - Osmaniye adliyesi önünde istida yazan- dava vekili gibi yönlendirmeye çalışıyor, ..v.s.!!
Son grup toplantısında, ana muhalefet liderinin fezleke dosyaları hakkında -kamuoyunda istifham yaratıcı- yargılarda bulundu, içeriklerine soyut göndermeler yaptı, yargılanmasına ve kendini savunması gereğine hükmetti,...!!
Ana muhalefet liderini , tavuk, keçi inek üzerinden binlerce kişiyi dolandıran bir tosuncuk ile aynı nitelikte bir sorumlulukla itham etti..
Birisi çıksa, "24saat dünya aleme nizam veriyorsunuz , sümüklü bir çocuk, binlerce insanı tavuk yemi ile ütüyor, milyarlar ile elini kolunu sallayarak yurt dışına kaçıyor (diğer hırsızlar gibi..), siz Ankara'da ne yaptınız," diye sorsa , cevabınız nedir..??!! .
Ayrıca Kılıçdaroğlu bir kaç gün önce , ittifak bileşenlerine hodri meydan çekmiş bulunuyor.,,...!!
Anayasa mahkemesi görev alanına giren konularda bir uzmanlığı varmış gibi, kararları yerden yere vuruyor, oy birliği ile verilen son kararı , -tuhaf mukayeseler ile- değersizleştirmeye çalışıyor..
Bir yüksek mahkeme , temel insan hakkı olan "seçilme hakkı" ile ilgili "oy birliği" ile aynı yönde bir karara varmış, , grup siyasetine konu yapıyor..
"Dolarla maaşa bağlanan siyasetçi var" deyip, arkasını getirmeyen içişleri bakanına sonsuz destek kredisi açıyor, "kim bu haysiyetli muhterem !!" sorusunu es geçiyor ….
Cumhur İttifakının kıymetlisi olarak, her konuda ahkam kesiyor, herkese ayar veriyor, partisi baraj sınırında geziniyor, "ateş ile cürmü" mukayesesine bakarsak, fazla bir yer tutmamasına rağmen, devletin sahibi, milletin vasisi gibi davranıyor..
Hiçbir demokratik değere itibar etmiyor, hukuk devletinin temel ilkelerini yok sayıyor..
Akp, iktidarının kuvvetli zamanlarında, beğenmediği her seçim sonucu- seçilen yerlere -kayyum atamayı alışkanlık haline getirmişti.
Bahçelinin sert siyasi söylemelerine bakınca, acaba, TC'ne "Kayyum" olarak atandı da, bizim haberimiz mi yok?, sorusu akla geliyor..!!!

Gürcan Soylu