Türk Hava Kurumu -Kayyum yönetimi- ve -Çiftlik Kahyası- - 05/08/2021 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Türk Hava Kurumu kamu yararına çalışan dernek statüsünde...
Ekim 2019'da THK Denetleme Kurulu üyelerinin avukatlarının, " Kayyum" atanması talebi ile yaptıkları müracaat üzerine, Ankara 9. sulh Hukuk Mahkemesi, üç kişilik kayyum yönetimi atadı. Denetleme Kurulu avukatları , yönetim boşluğu doğduğu, ekonomik olarak - malvarlığı hacizleri nedeni- kayıpların artmakta olduğu, çok sayıda adli, idari soruşturmalara muhatap olunduğu gerekçelerini ileri sürdüler. (bir kamu bankası ile borç yapılandırma anlaşması yapıldığı da gerekçeler arasında..).. Kurum avukatları da, talebe katıldı ve yönetim Kayyum heyetine geçti.. Yaklaşık bir yıl sonra, Aralık 2020'de, Derneklere Kayyum atanmasını İçişleri Bakanlığı yetkisine veren kanun düzenlemesi -Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi hakkındaki Kanun içinde m. 15 ile- TBMM'de kabul edildi. Kayyum düzenlemesi muhtelif kanunlarda düzenlenmiş bulunuyor. Genel olarak, ortak özellik; somut olaya göre, -atanan kayyumun görevinin sınırlarının- hakim tarafından belirlenmesidir. THK örneğinde olduğu gibi ;"Al bu derneği kafana göre eyleş "anlayışı , kanuni kayyum düzenlemeleri ile bağdaşmaz. Kayyum ile "çiftlik Kahyası" arasındaki hukuki fark budur. THK'nin kayyum atanması sonrası serencamı da ne yazık ki, tam olarak da bu durumu yansıtmaktadır.... Kurum, kayyum atanması sonucu fonksiyon olarak dumura uğramış ve çok kısa süre önce başarı ile iştigal ettiği faaliyet alanlarından adeta bilinçli olarak çekilmiştir.. Sonuç olarak, kayyum ataması, THK bakımından amacına ulaşamamıştır. Genel hukukta kayyum uygulamasında, Hakim, kayyumun görevini re'sen, kendi kararı ile veya ilgililerin müracaatı ile sonlandırabilir. THK, ülkenin bekası bakımından da çok önemli bir kurumdur, hırsızlama devşirilmiş cemaat şirketlerine benzemez, onlara kayyum atanmasının faturası siyasaldır ama THK'na atanan keyfi kayyum yönetimin bedeli kamusaldır ve son yangınlarda ortaya çıktığı gibi ülke bekası ile doğrudan ilgilidir.. THK ile ilgili kayyum ataması Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapıldığı için, kararı gözden geçirme ve ortadan kaldırma konusu da bu mahkemenin görev alanındadır. Yargısal karar sonucu ortaya çıkan olumsuz bir durumun, idari bir kararla (iç işleri bakanlığı) düzeltilmesini beklemek kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olup, Anayasanın ihlali potansiyeli taşır. Chp'li Belediyelerin, THK envanterindeki uçakların uçurulması maliyetlerini karşılama talepleri doğrudur fakat eksiktir, özellikle kendi bölgelerindeki yangınlarda ormanlar kül olmakta ve kamu düzenini tehlikeye düşürmektedir. Seçilmiş yöneticiler olarak, Ankara 9. Sulh Mahkemesinin Kayyum kararı ile doğrudan etkilenmekte olup, hem doğaya hem de seçmenlerine karşı sorumlulukları açık ve günceldir. Bu nedenle, Kayyum kararının gözden geçirilerek kaldırılması için mahkemeye müracaat hakları/görevleri bulunmaktadır. Hukuk, esas olarak, içtihat yoluyla çare üretmektir. Dünyadan yapılan yardım taleplerinin çoğu, dışişleri bakanının beyanlarına göre, şu veya bu nedenle geri çevrilmişti. Retorik olarak kullanılan, "göbeğimizi kendimiz keseriz" sözünün hayata geçirilme görevi, mahalli yönetimlerin de öncelikli sorumluluğudur.. Tarık Tan |
|||||||||
|