Yazılı, sözlü mübalağalı jestlerle anons edilen "veto" tehditi, Madrid semalarında bulutlara karıştı..!!
İsveç ve Finlandıya , mutabakat metninde, terörist guruplar konusunda ileriye dönük soyut taahhütlerde bulundular ve Türkiye veto kartını masadan çekti....
Müzakere tekniği bakımından İşin uzmanı olan eski monşerler, "yapıcı muğlaklık" kavramının yazılı anlaşmaya hakim olduğunu ileri sürüyorlar..
"Yapıcı muğlaklık" kavramı,, herhangi bir diplomatik müzakerenin sonuca ulaşabilmesi için satır aralarına serpiştirilen "müphem "ifadeler hakkında kullanılıyor..
Taraflar bu ifadeler üzerinden , istedikleri sonuca varmış olduklarını düşünüp- ona göre, eğer varsa veto/rezervlerini kaldırıyorlar., iş tatlıya bağlanıyor..!!
Cumhurbaşkanı , hemen her tartışmalı konuda, avans olarak bir duvar örüyor fakat, kendi takdir ölçeğinde bir kabul üzerinden, sert bir manevra ile müzakereyi olumlu bir sonuca döndürüyor..
Bazı yabancı mahfiller , bu davranış kalıbını , kendisinin , uluslararası diplomaside "profesyonel faul" taktiği uygulamaktan kaçınmadığına vurgu yaparak- olumluyorlar..
Rusya, neredeyse "üçüncü dünya savaşı" opsiyonuna masada yer açarken Türkiyenin Nato vetosunu uzun süre sürdürmesi beklenmiyordu, ama ambalajlama konusu biraz aceleye gelmiş gibi..
Cumhurbaşkanı ve danışmanları , yüksek marjlı çıkışlardan çabuk tornistan yapıyorlar, futbol tabiri ile, topa çok sert giriyorlar arkadan hemen telafi jestleri geliyor...
Cumhurbaşkanı , Madrit'e giderken, havalanında,"top çevirmekten bıktıklarını ve kuru laflara karınların tok olduğunu " beyan etti, ..
Ama manzaraya bakınca; veto hakkından vazgeçme karşılığında ne gibi bir avantaj sağlandığı belirsiz..
İsveç "silah ambargosu"'nu kaldırsa ne olur kaldırmasa ne olur,
Biden ile akşam yemeği yense ne olur , yenmese ne olur, F35 projesinden ihraç edilmenin ayıbın ve verdiğimiz avansın üzerine yatılmasının, nasıl telafi edileceği müzakere konusu değil, F16 modernizasyonu ise , züğürt tesellisi bie sayılmaz..
Sınırımızda, İsveç ve Finlandıya ile veto pazarlığı yapılan terörist guruplara "garnizon devlet" kurduran Abd ile bu konuları müzakere etmek, kutup ayısı ile çuvala girmeye benzer ki, akibet acıklı olabilir ve de bugüne kadar da olan budur..
Kurtuluş savaşının kahramanlarını içerden vuran hainin torunu ile Türkçe "çok güzel" sözcüğü hecelediği için, şakalaşırken , yandan gevrek gevrek gülen Biden fotoğrafı , ne yazık ki, yine gele attığımızı gösteriyor...

Bahar Soylu