Dünyada sadece 5 adet olduğu söylenen sondaj gemilerinin birine Abdülhamit Han adı verildi ve törenle Akdenize uğurlandı..
Sultan'ın adını taşıyan gemis doğal gaz araması yapacak ve iktidarcılara göre yakın zamanda muştulu haberler gönderecek....
Cumhurbaşkanı sondaj çalışmalarının Antalya Gazipaşa'nın 55 kilometre açığında - Yörükler 1 -başlayacağını açıkladı..
Bu alanın seçilmesinin nedeni ,Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemilerinin burada araştırma yapmış olmaları..
Özetle, Mavi Vatan kabul edilen Doğu Akdeniz'in Kıbrıs ve Giriti açıkları, Abdülhamit Han'ın sondaj rotasında -şimdilik-bulunmuyor..
Halbuki, İtalyan Eni 2018 yılında Total ile birlikte yaptıkları çalışmada Kıbrıs Rum yönetimi mücavir alanında 6 Numaralı parselde -, Calpyso üzerinde , Mısır'daki Zohr sahası jeolojik uzantısında , ki şu ana kadar Doğu Akdenizde yapılmış en büyük keşif olarak biliniyor, yaklaşık -949 milyar metreküp- büyüklükte bir rezervin bulunduğunu tespit ettiler.. ve
6 numaralı parselin kuzey yarısının Türkiye'nin deniz yetki alanları içinde bulunduğu konusunda genel bir kabul var..
Hal böyleyken , dünya çapındaki bir sondaj gemisini Antalya açıklarında oyalamak -dostlar alış verişte görsün - görüntüsü veriyor..
Doğu Akdenizde "oyun kurucu olarak "varız demek risk almayı gerektiriyor..
Abdülhamit adının sonuna da " ne manaya geldiği tartışmalı "han" ekiyle birlikte bu kadar sofistike bir gemiye verilmesi, kendi içinde bir iddia taşıyor olabilir , ama esas olarak, konulması gereken hedef önemli...
Hazır bulunmuş rezervler dururken , Gazipaşa Yörükler'de eyleşmek, okyanuslarda yüzebilecek bir yüzücünün sığ sularda çimmesi( yıkanmak) gibi... !!
Kıbrıs Osmanlı ve Türk siyasi tarihinde hayati önemde bir yere sahip..
Bir kısmı ,KKTC adı ile , Türkiye tarafından iki uluslararası anlaşmaya dayanarak yaptığı askeri müdahale ile( Londra ve Zurih) meşru gerekçelerle bağımsız bir devlet haline getirildi..
Önceki gün ilk seferi için denize açılan sondaj gemisine ismi verilen Sultan Abdülhamit ise Kıbrısı devletler hukuku bakımından benzeri olmayan gariplikte bir anlaşma ile "savaşmadan" İngiltereye"emaneten" terk edilmişti..
Berlin Kongresinde , İngiltere desteği ve yıllık 22 bin 936 kese altın karşılığı terk edilen Kıbrıs civarında bulunan enerji kaynakları , tarihsel ve uluslararası hukuk perspektifi bakımından Türkiye'nin hak iddia alanı içersinde..
Mesele büyük "fiyakalı" gemiler almak değil , onları gerekli yerlerde, ülke yararına seferber etmektir..
Abdülhamit siyasetinin ilk kurbanlarından sayılabilecek Kıbrısta, adını taşıyan geminin, ülkenin sondaj hakkını kullanması, hem adına atfedilen Han sıfatınının !!, hem de adı geçenin tarihe olan borcunun bir gereği olacaktır..


Rauf Cesur