RTÜK anayasal düzeni ihlal ediyor....!! - 20/10/2022 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
RTÜK ifade ve medya özgürlüğü üzerinde "demokles'in kılıcı gibi sallanıyor..
Konjonktüre göre, kesiyor, biçiyor .. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun temel görevi ; yayın hizmetleri alanında ifade ve haber alma özgürlüğünün, düşünce çeşitliliğinin, rekabet ortamının ve çoğulculuğun güvence altına alınması için gerekli tedbirleri almaktır. Kuruluş kanunu çalışmalarında öngörülen nihai amacı da ; AB müktesebatına uyum çerçevesinde; 35 fasıldan biri olan Bilgi Toplumu ve Medya faslının kapanış kriterlerini yerine getirmektir. İfade özgürlüğü , temel bir insan hakkı olarak , Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile düzenlenmiş olup ve Anayasa'nın m.90/f5 ile anayasa teminatı altına alınarak, iç hukukta kanun üstü bir norm olarak kabul edilmiştir,,.. RTÜK, iktidara muhalif konumda olan yayın kuruluşlarına orantısız cezalar uygulamakta olup , demokratik toplum gereklerin aleni olarak ihlal etmektedir. En son dokunulmazlığı olan bir milletvekilinin, ifade özgürlüğü kapsamındaki sözlerini yansıttan bir televizyon kanalına karartma cezası vermiş olup, süresi içinde müeyyide tekrarı halinde, lisans güvenliğini ve dolayısı ile toplumun haber alma özgürlüğünü tehdit almakta beis görmemiştir. Temel hak ve özgürlükler hakkında kurumsal ihlallerde kurumsal sorumluluğun yanında, karara müessir oy sahiplerinin kişsel sorumluluğu doğar,.. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı, Suçlar, bölümünde M.309 ile düzenlenen Anayasayı ihlal suçunun unsurları arasında "cebir ve şiddet kullanarak", ibaresi varsa da lisans iptali tehditi, cebir ve şiddet etkilerini doğurabilecek bir hak engelleme haline tekabül eder. Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzenin fiilen işleyişini engelleme ile, ağır sonuçları olabilecek "tehdit" yoluyla anayasal düzenin işleyişini tehlikeye atmak arasında sadece derece farkı vardır.. Genel ceza teorisinde Hürriyet'lere karşı suçlar bakımından " tehdit" önemli bir suç unsuru olup, sonuçları bakımından cebir ve şiddet kadar "ihlal" niteliği taşır.. Sonuç olarak, ceza Kanundaki müphemiyet (veya kasıtlı olarak müphem bırakma), konunun ciddiyetini ortadan kaldırmaz .. Demokratik toplum gerekleri, bütün kurumları bağlayan bir üst çerçevedir, militan heveslere kurban edilemez... Hamit Aslan |
|||||||||
|