Taraflar pozisyonlarını netleştirmeye başladılar.
Cumhur ittifakı bu kadar yılın sonunda, kendi kendine muhalefet edercesine, "yeter söz milletin" dedi,
Söz milletin ise, "millet" kim, ve de kime "yeter" deniliyor.. !!
Cumhur ittifakı; millet ittifakını "aday" kim , açıkla diye sıkıştırıyor....!!
Millet ittifakı , işi yavaştan alıyor, küreği aheste çekiyor , mehtabı uyandırmak istemiyor...
Burada "mehtap", Erdoğan ve Bahçeli ikilisi oluyor.
Çünkü; görünüşe göre, adayı en çok bu ikili merak ediyor...
Aday konusunda, Türkiye yakın siyasi tarihinin en belirleyici fenomeni olan Bahçeli -herkes kulağının üzerine yatarken- , Erdoğanı aday olarak ilan etti , bir nevi "oldu bitti "yaptı...
Cumhurbaşkanını aday olarak ilan etmek, kendi partisinin değil, sanki; gayr-ı resmi ortağı olan Bahçelinin şahsi takdiri gibi oldu...!!
Bugüne kadar, erken seçim, rejim değişikliği, kişiye göre Anayasa biçme gibi kritik görevler üstlenmiş olan Bahçeli, bu tarihi seçimde de baş rol oyunculuğunu kimseye bırakmadı...!!
Cumhurbaşkanı da, bu alicenap davranışa bigane kalamayarak, muhtelif vesileler ile ve de hafif mahçup dozlarda adaylığı benimser görüntüler ve beyanlar vermeye başladı..
En son, bu güne kadar ki Cumhurbaşkanlığı takvimini sıfırladığını ve yeni baştan başlayacağı müjdesini verdi..
Önce vefalı ortak, sonra da hem Cumhurbaşkanı hem de potansiyel Cumhurbaşkanı adayı,"adaylık" konusunda adeta , topluma bir ültimatom verdiler...
Aday'lık direktifleri tamam da , Anayasa hükümleri , başka telden çalıyor gibi..!!
Anayasa değişikliği konusunda ,-kanarya sevenler derneği tüzüğü hazırlayanlar kadar- bir özen gösterilmediği ortada..
Milletvekil seçimleri için farklı, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için farklı takvimler öngörülmüş ve telifleri yoluna gidilmemiş, halbuki, her iki seçim de birlikte yapılıyor , birinde seçim süreci 90 gün diğerinde 60 gün -kanun hükmü -olarak yürürlükte...
Anayasa değişikliği sürecinde, Anayasa Komisyon Başkanı olan şimdiki TBMM başkanı, Cumhurbaşkanının kaç defa görev yapacağı konusunu netleştirmek için sayfalarca makale yazmak gibi bir absürdlüğün içine girebiliyor..
Külliyeden de bir allame kapı kapı gezip dehşetengiz anayasa yorumları ile, bir kere daha adaylık kapısını açmaya çalışıyor..
Halbuki yasa tekniğine asgari seviyede özen gösterilmiş olsa idi, tek satırlık, sıradan bir geçici madde ekiyle - bu tartışmalara hiç gerek kalmazdı.. !!
Bu muhteremler Anayasa değişikliği yapmış, milletin yarısına - şaibeli oy pusulaları ile - görüntüde kabul ettirmişler, at üzerinde, 2.5 milyon olduğu iddia edilen mühürsüz oy pusulalarını bir atın terkisine atarak Üsküdara geçmişler, ama görev sayısını düzenlemeyi unutmuşlar..!!
Siyasi mizah hikayesi olarak tarihe geçmiş bulunuyorlar..
Şimdi de, aday belli karar net / öncesini sıfırladık, yeniden başlıyoruz- naraları ile yeni bir oldu bitti peşindeler, iyi de "görev sayısı" Anayasa madde 101'de kanlı canlı duruyor...
iktidar yanlıları, yorum yolu ile reislerini üçüncü defa aday yapmak istiyorlar, ama, bu iş "yorum" kaldırmaz..
Mecelleden bir hüküm ile yardımcı olalım; Madde 14; " Mevridi nassda içtihada mesağ yoktur.."
"Hakkında nas olan ahvalde içtihada mesağ yoktur" bugünkü dile tercümesi ; kesin hüküm varsa içtihad (yorum) kapısı kapalıdır..!!
Nas konusunu, Cumhurbaşkanı iyi bilir, faiz konusunda "nas" var dedi, heterodoksiye geçti !!,(Türkiye %50 fakirleşti, derin yoksulluk yaşanıyor..)
Sonuç olarak; aday konusu cumhur ittifakının takdirinde bir konu değil, olsa olsa, YSK'nun takdirinde sayılabilir, onlar da, takdir haklarını Anayasaya uygun kullanmak görevi ile karşı karşıyalar..
Son sözü onlar söyleyecek, Cumhur ittifakının adayı aynı zamanda YSK'nun adayı olacak, bakalım adayları kim olacak ..!!
Aman dikkat ,- Anayasayı ihlal tehlikesi- olası kararlarının üzerinde Zülfikar kılıcı gibi sallanıyor..!!





Cumhur Kararsız