EZBER BOZMA - 16/05/2023 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Seçim sonuçları ortada, bu durumda görünen köy kılavuz istemez misali, 2. turda büyük ihtimal böyle biter diyorlar. Hatta normal şartlarda aradaki fark muhtemelen RTE lehine daha da açılır. Bu 2. Tur Türkiye'nin ilk demokratik denemesi, aslında İstanbul'un son seçimlerinde zoraki, 2. tur tatında bir seçim olmuş ve İmamoğlu farkı arttırarak kazanmıştı. Dünyada bunun örnekleri var, örneğin Fransa da Macron'un ilk adaylığında Fransa'nın malum LE PEN liderliğindeki partisi ilk turda Macro' yakın oy almışken sonrasında 2. Turda Fransız halkı Faşist parti yerine Macron'u seçerek ülkeyi Faşist rejime teslim olmaktan kurtardı. Bu durumu bilenler halkımızın bu ferasette olmadığını düşünerek, Türkiye de bunun gerçekleşmeyeceğini söylüyorlar. Aziz nesin ve bazıları gibi düşünenleri dikkate alırsak, Türkiye halkı Fransız halkı gibi olmayabilir.
Ancak, tüm bunlara rağmen, Sayın KK bu seçimi teorik olarak kağıt üstünde kazanabilir. Aynı şekilde ve diğer liderleri kürsülere çıkartarak onlarla ve hatta İmamoğlu ve Yavaş la birlikte aynı söylemlerle yapabilir mi? Zannetmiyorum. Belki, bu beklenmeyen başarı, söylem ve eylem değiştirmekle yakalanabilir. Bu sabah adı bende gizli, "Emin" diye adlandırabileceğim bir arkadaşım aşağıda ki şekilde bazı düşüncelerini paylaştı. Ben de bazı eklentilerimle size aktarmaya çalıştım. """"""2. tur secim oncesi fazladan ne yapılabilir diye düşünüyorum da. Boşta olan şu kadar oy söyle yapar, böyle olursa sonucu tersine döndürmez. Ses getirecek, mevcut paradigmayı alt üst edecek atılımlar yapmak lazım. Dün akşamdan beri aklımı meşgul eden düşünceyi paylaşıyorum: KK'nin ittifak kurduğu İYİ parti hariç diğer 4 partinin marjinal oldukları ayan beyan ortaya çıktı. Aldıkları kırıntı oyların karşılığı 37 vekil olmuş. İmamoğlu ve Yavaş'la birlikte herbirine verilen CB Yrd. sözü de cabası. 7 kocalı Hürmüz misali 6-7 CB Yardımcısıyla ülke yönetmeye soyunmak çok seslilikten ziyade kakafoniyi cağrıştırıyor besbelli. Bu liderlerin ikide bir "önemli kararları birlikte alacağız" demeleri de seçmeni irite etmiş muhtemelen. Şimdi, bu 4 Parti liderine bir görev düşüyor. Tez elden bir deklarasyon yayınlayıp, "Maalesef Millet ittifakına yeterli katkiyi veremediğimizin bilincindeyiz; Sayın KK'nin elini rahatlatmak icin protokolümüzde yer alan CB Yardımcılığı görevinden feragat ediyoruz. Sayın KK secimi kazandığında uygun görürse bizlere tevdi edeceği bir görevi üstlenmekten onur duyarız. Kamuoyuyla paylaştığımız aramızdaki tüm karar ve programların sonuna kadar arkasındayız" mealinde bir deklarasyon. Bu sekilde hem rahatsızlık veren (hele aldıkları/alamadıkları oy oranı ortadayken) çoklu CB Yardımcılığı ortadan kalkacak, icabında Sinan Oğan'a da ve hatta, gerekirse belki M.İnce'ye de, yer açılacaktır. """" Şimdi, bunlar yapılabilir mi? bilemiyorum, aslında buna liderler yanaşmasa bile sayın Kemal Kılıçdaroğlu bunu tek taraflı yapabilir, hatta hukuki bağlayıcılığı olmayan protokolü askıya bile alabilir diye düşünüyorum. Bu durumda, zaten kaybedilmiş diye düşünülen bir seçimin yeni bir ruh kazanımıyla, tek başına burada olduğunu söyleyen Sayın Kılıçdaroğlu'na ve seçmenine, yani tüm oy verenlerine müthiş bir son motivasyon katacağını ve bir sürpriz sonuç çıkabileceğini düşünüyorum. Bu yeni durumun oy vermeye gitmeyenleri ki; yaklaşık 10 milyon ve bilerek geçersiz oy kullananların da akıllarını başına getirebileceğini tahmin edebilirim. Ayrıca unutmayın ki daha kaybedilmiş bir şey yok. Bu ne kardeşim, aklımızı peynir ekmekle mi yedik biz? 1. turun kazananı yok, daha kaybedilmiş bir seçim yok. Hafifçe radikal bir kıvrak manevra yapabilirse eğer sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kazanmaya daha yakın. İnanın, ve Mevlana'nın aşağıdaki sözünü hatırlayın. ".... Dünle beraber gitti, cancağımız. Ne kadar söz varsa düne ait... Şimdi yeni şeyler söylemek lazım..." Mevlana Celaleddin-i Rumi Adaletli Yargıç |
|||||||||
|