Chp ulemaları, siyasi literatüre yeni bir kavram armağan ettiler..
Seçimlerin "ahlaki meşruiyeti" yokmuş..!!
Nedeni de; Devlet imkanlarının dibine kadar kullanılması ve Cumhur İttifakı adayının, etik dışı, yalan ve hakaretamiz nitelemeleri... !!
Bu konular sanki ilk defa gündeme geliyormuş gibi bir naiflik içindeler..
Devleti, senelerdir ,- muhalefetin "lakaydi" seyretmesi nedeniyle -adım adım ele geçirmiş, normal zamanlarda, siyasi karşıtlarına en hafif hakareti, "iki ayyaş" olan bir kişiden adaletli bir yarış beklemek, -üzüm kütüğünde patates hasat etmeye- niyet etmek gibi..
Millet ve Anayasa uleması, senelerdir, "üçüncü defa adaylık anayasaya aykırıdır, etmeyin, eylemeyin, bir şeyler yapın" feryatlarına, "mağdur olmasına fırsat vermeyeceğiz, sandıkta yeneceğiz" ham hayalleri ile, -ağır anayasaya ihlalini- "zımni kabul " ile "meşru" hale getiren, ana muhalefetin , şimdi, "ahlaki meşruiyet" tantanası yapması, tipik bir, "benim oğlum bina okur, döner yine okur" halidir ve tedavi edilemez bir müzminleşme işaretidir..
MYK, üyeleri yenilenmiş, hayırlı uğurlu olsun, "-seçim yalan , referandum yalan -al bira da sen oyalan" durumu.
Rivayete göre Bizans düşerken , "meleklerin cinsiyeti" tartışılıyormuş.!!
Chp, 'nin bugünkü konumunu tanımlar gibi....
Anayasal meşruiyet gözetilmedi, seçimler ve referandumlar fiilen /hukuken, meşru hale getirildi..
Erdoğan, anayasal ve ahlaken "olmayan "meşruiyeti, yurt dışı misafirleri ile tamamladı, Ortadoks ve Katolik devlet yetkililerine el açtırdı , Diyanet Başkanının dualarına "amin" dedirtti..
Gelinen nokta burası, millet depresyonda...!!
Ahlaki meşruiyet konusunu da fazla kurcalamayın, büsbütün mağdur edersiniz, sonra bu günleri de ararsınız..!!..





Bahar Soylu