Biraz evvel arkadaşım Cengiz Artam aradı, dün Ankaradaymış. Can Atalay'ın Milletvekilliğinin düşürülmesi için meclis başkanlığı tarafından yapılan meclise bilgilendirme olayına kafası takılmış. Mecliste bu bilgilendirme yapılırken Bekir Bozdağ'ın üzerine Anayasa fırlatılmış. Düşüncesini bana aktardığında kendisine hak verdim. Şöyle düşünüyor Cengiz, "Yahu diyor fırlatılan "Anayasa", fırlatıldığı kişi eski AKP li İmamlık tecrübesi olan sonradan Hukuk okumuş Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, fırlatılan Anayasa yı "kitapçık fırlattılar" diye yorumlayan kim? şimdiki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "peki oldu mu şimdi Anayasayı kitapçık deyip küçümsemek" diye soruyor, Cengiz.. Düşündüm, haklı vallahi. Eskiye döndüm ve derin internette hafızamı tazeledim hani, 19 Şubat 2001 tarihinde Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer Başbakan Ecevit'e Anayasa kitapçığını fırlatmasıyla bir kriz yaşanmıştı ya, o olayı tekrar gözden geçirdim. Gördüm ki İnternet literatüründe bu krizin adı "Anayasa kitapçığı fırlatma krizi." . Aslında , Meclis başkan vekillerinden bir tanesi olan Bekir Bozdağ'a fırlatılan "kitapçık" Anayasa, Anayasa kitapçığını herhangi bir kitapçıkmış gibi bir nitelemeye çalışmak koskoca Adalet Bakanına yakışır mı? O Anayasa senin orada oturmanı sağlamıyor mu? Sen nasıl Anayasa Kitapçığını Anayasa nitelemesi yapmadan sadece herhangi bir kitapçıkmış gibi küçümsersin? ki; tüm kitaplar değerlidir. İşte, "nereden nereye", Anayasa madden değil manevi olarak geçtiğimiz AKP yıllarında küçülerek, herhangi bir kitapçık haline geldi. Adalet Bakanının bile küçümsediği bir Anayasa olgusuyla karşı karşıyayız. Kısaca, sevgili dostum Cengiz Artam doğru düşünüyor.Hiç konuşulmadı geçti gitti diye görülsede bazı vatandaşlar incede olsa bu ayrıntıları görebiliyorlar. İyi hafta sonları. Ta ki bu Anayasa onların Anayası olup değişerek, bilmem kaçıncı defa Reis'in önünü açıncaya kadar. Meral ablamız ve meclise birilerinin desteğiyle, pazarlıkla, sanki oyları varmış gibi girmiş olanların "kitapçık" hakkında katkılarını AKP lehine verince iş işten geçmiş olacak. Belki o zaman, hafta sonları da değişir, Allah vermeye.

ERCAN ERDEM