İkinci döneminde Mhp takviyeli Akp, "Cumhur İttifakı" olarak, son yasama dönemini de var sayarsak, çeyrek yüzyıllık bir mutlak iktidar dönemine tekabül ediyor...
Türkiye gibi, bölgenin en modern ve de en stratejik imkanlarına sahip devletinin kaptan köprüsünde bu kadar uzun bir zaman diliminde dümen tutmanın bir yönetim kalitesi kazandırması beklenir..
Cumhur ittifakında bunun tam tersi bir süreç işliyor..
Sürekli irtifa kaybeden bir yürütme modeli ile karşı karşıyayız..
Ustalık dönemi başlığı altında ülke, derin bir yoksulluk batağında debeleniyor..
Siyasi sorumluluk bakımından sandık manivelası ile süreci uzatmaya çalışan iktidar, aynı zamanda , ağır bir hukuki ve cezai muhataplıkla karşı karşıya..
Tek kişinin kaleminden çıkan kararnameler ile ağır bir enflasyon belasını milletin sırtına adeta semer gibi vuranlar, Deprem'e giden zaman diliminde ve sonrasında hizmet kusurları ve görev ihmalleri/kötüye kullanmaları ile de ağır sorumluluk altındalar ..
2018 İmar Affı ile, "siyasi rüşvet" karşılığı, deprem bölgesinde adeta su üstünde yüzen kaçak yapı stoğuna meşruiyet kazandıranlar, 6 şubat faciasına giden yolların taşlarını döşediklerinin farkına varamadılar..
Piyasa düzenine dini saikler ile müdahale edenler, Deprem sonrası, en basit müdahalelerde zaaf göstererek ( asker ve madencileri hemen deprem bölgesine intikal ettirmeyerek) can kayıplarının bugün hala bilinmeyen sayılara yükselmesine neden oldular.
Bu kadar zaman sonra, kayıp çocuklarının cenazesini arayan binlerce insanın var olması, yönetim zaafiyetinin ve hizmet kusurunun boyutlarını gösteriyor.
Seçim kaybetmenin bedeli siyasidir, ama , görev ile ilgili doğmuş, maddi manevi bütün zararların bedeli hukukidir..
Bir deprem ülkesinde cinayet gibi bir İmar Affını uygulamaya sokan kişiyi, yüksek deprem riski altındaki İstanbul'a aday yapmak da, yapılanlardan ve olanlardan hiç ders alınmadığının bir kanıtı gibi..
Eskiden, öğrenim süresi uzayan çocuklar için, hafif bir istihza ifadesi olarak, "benim oğlum bina okur, döner, döner yine okur" serzenişi, dile getirilirdi..
Her şeye hakim bir "mutlak iktidar" için, bu tanımla komik kaçıyor, ama , bu muhteremlerin de" uzmanlık alanı "binalar"..!!!





Sevim Çalışkan