Mücahitlikten monşerliğe dikey geçiş..!! - 19/02/2024 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Akp, eski aktif siyasetçileri muhtelif yerlerde depo ediyor, son zamanlarda dış işlerinde istihdam edilmeye başlandılar..
Dışişleri mensuplarını bugüne kadar "monşer küçümsemesi" amacı altında istiskal ettiler.. Monşer; Türk dil kurumuna göre, genelde arkadaşım, azizim gibi bir mana içinde kullanılmakla beraber, aynı zamanda batı özentisi tavırları tanımlamada da kullanılıyor.. Meclis Genel Kuruluna cebri olarak giren ilk türbanlı vekil olarak, Merve Kavakçı, Malezya'ya sefire olarak atandı, diğerleri de arkasından geldi.. Bunlar içinde en renkli olanı, cuma günleri sosyal medyada , "bakara makara" paylaşımları yaptığını itiraf eden ve 17/25 sürecinde de elbise askısı içinde külliyetli miktarda dolar transferine muhatap olduğu iddia edilen ve "taltifen" Prag'a sefir-i kebir olarak atanan zat-ı muhteremdi... Son partide, monşerliğe terfi edenler arasında, Tunus sefirliğine layık görülen bir arkadaş dikkati çekti, babasının sayın Cumhurbaşkanının belagat hocası olduğu söyleniyor, aynı zamanda , "İslama Göre Cinsel hayat" gibi netameli bir konuda ciltlerce "ilmihal" yazdığı da biliniyor.. Yöntem serbestliği!! konusunda yazdıkları, zaman zaman tartışmalara neden olmuştu.. Benim diyen monşer'in dahi aklına gelmeyecek bir ilişki serbestisi, sıradan ve normal olarak tanımlanıyordu.. Özetle , monşerler arasına karışıp, giderek sayıları artan yeni model , ne alaylı ne de eğitimli olup, bütün referanslarını tek kişinin kaleminin ucundan alan monşer dışı mensupları ile, dışişlerinin, diplomasideki makus talihimizi yenmeleri ve monşerlerin beceremediklerini bihakkın yerine getirmeleri beklenir. Bir dönem , hoca namı ile maruf bir eski akp mensubu, "değerli yalnızlık" başlığı , yüzlerce yıllık diplomasi tarihinde hiç bir faninin aklına gelmeyecek bir konsept geliştirmiş ve ülkeyi bir gayya kuyusu içine atmıştı.. Cumhurbaşkanı, son zamanlarda , o kuyudan çıkabilmek için , diplomasinin bütün geleneklerinin dışında gayret sarfediyor.. Diplomaside, Amerikayı yeniden keşfetmek gibi bir fantaziye yer olmadığı söylenir.. Monşerler, kendilerine yüklenmeye çalışılan fantazi ürünü misyonun yerine, aldıkları eğitim ve mesleki kariyerleri gereği, müddebir bir tutum içinde olagelmişlerdir. bu nedenle de ağır eleştirilere muhatap olmaktadırlar.. Diplomaside her lafın bir bedeli vardır, zırt pırt tutum değiştirmenin bedelini ise ülke öder.. Nasıl Anayasalar, insan derisi ile kaplı ise, diplomatik teamüller de , kan ile çizilen ülke sınırlarını ilgilendirir.. Her ikisi de özenle muhafaza edilmesi gereken meseleleri düzenlerler.. Acemi diplomasi heveslilerinin Şam'da mırra içme tutkusunun maliyetini bütün millet- hala- ödemeye çalışmaktadır.. Yakın gelecekteki maliyetin ne olacağı hakkında projeksiyon yapan uzmanlara göre de, nüfus giderek melezleşecektir.. Mücahitlikten siyasete yatay geçiş yapanlar, yıllardır iktidarda hüküm sürüyorlar.. Ülkenin durumu pek parlak gözükmüyor.. Giderek mücahitlikten monşerliğe dikey geçişlerin artmasının nasıl bir fatura çıkaracağı yakında görülür.. Recep Peker |
|||||||||
|